1. halkın hatrı sayılır bir kısmının ve birçok milletvekilinin desteğini alan ırkçı rus holiganlar, çıkması çokça muhtemel kavgalar, inşası süren harika stadyumlar fakat yapımlarının yolsuzluk sebebiyle çok yavaşlaması, en çok ise siyasi olaylar sebebiyle başlaması muhtemel(!) olan, 11 farklı şehrin 12 farklı stadyumunda (moskova'da iki stadyum) oynanacak olan, rusya'nın ev sahipliği yapacağı ilk, benim de canlı izleme ihtimalimin çok yüksek olduğu dünya kupası.

    tüm bu nedenleri bir anlığına unutup benim için böylesine büyük turnuvaları çok daha eğlenceli ve izlenilebilir kılan nedenlerden bir tanesinden bahsetmek istiyorum. genç yıldız adayları!!

    yaş olarak da fazla büyük olmadığımdan dolayı tüm benliğimle takip edebildiğim yalnızca 2 dünya kupası oldu. 2010 yılında angel di maria ve mesut özil, 2014 yılında ise Antoine Griezmann ve hala aklımdan çıkmayan James Rodriguez turnuvaya imzasını atmıştı. böylesine büyük turnuvalarda genç yıldız adaylarına olan ilgimi ise brezilya - kolombiya maçıyla farketmiştim. brezilya maçı 2-0'a getirip rahat bir şekilde oynarken, 80. dakikada kolombiya penaltı kazanmıştı. topun başına henüz çok genç olan fakat şimdiden adından epey söz ettiren rodriguez geçmişti. suratını gördüğüm an kendimi kaybetmiştim. dalıp giden büyümüş gözleri ve açık ağzı ile beraber çok şey anlatıyordu. sırtında muhtemelen ülkesinin bütün insanlarını, ailesinin beklentilerini, takım arkadaşlarının çimleri ıslatan terini, kariyerini, ilk aşkını, son sevgilisini.... hepsini düşünüyordu. henüz liseyi bitirmiş birisi için fazlasıyla derin bir görüntüydü.

    o günden bugüne kadar hep ülkelerinin çok şey beklediği ve yeri geldiği zaman abarttığı genç yıldız adaylarını araştırmak fazlasıyla hoşuma gitti. zaten küçüklüğünden beri football manager manyağı olan, moneyball kitabını asla yanından ayırmayan birisi için wonderkid tipi oyuncuların ilgimi çekmemesi imkansız gibi duruyor. 2018 öncesinde ise takımların yaptığı yeni yatırımlar, performans olarak şimdiden kendinden söz ettiren ve ülkelerinin önümüzdeki dünya kupasında çok fazla beklentiye girdiği oyuncular hakkında birkaç şey yazmak istiyorum. belki benim gibi ilgili olanlara yardımcı olur. arkada fonda dinlenecek müzik isteyenler için, frusciante'nin ağzından dosed iyi olur sanırım.


    ilk olarak emre mor. kendisinden euro 2016'ya kadar haberimin olmamasını nasıl bir sıfatla anlatacağımı dahi bilmiyorum. danimarka'da doğan ve u19 takımında oynayan emre daha sonra sıra dışı bir hamle ile türkiye milli takımının yolunu tuttu. fatih terim gibi wonderkid keşfetmekle ünlü(!) hocamızın böyle hamlelerde bulunmasına alışkınız zaten. euro 2016 sırasında ise türkiye adına olumlu giden, yüzümüzü güldüren tek kişi, hırsı ve yeteneği ile beraber emre mor oldu. Borussia Dortmund gibi bir ekol takıma transfer olması ile beraber herkes sahip olduğu yeteneği çok daha geliştirip, milli takımın vazgeçilmez oyuncularından olacağını hissettirdi. geçtiğimiz gün oynanan rusya maçında ilk 11'de başladı ve etkili bir oyun sergiledi ve hırvatistan maçında da büyük oranda ilk 11 başlayacağı düşünülüyor.

    Ousmane Dembele. fransa vatandaşı olan dembele bu yaz borussia dortmund takımına transfer oldu. 19 yaşındaki kanat oyuncusu, yaz kampı sırasında çok üst düzey bir performans sergilemiş -özellikle manchester united maçı- ve bunun doğrultusunda geçtiğimiz hafta oynanan bundesliga'nın ilk maçında mainz'a karşı ilk 11'de başladı. bizzat canlı olarak seyrettiğim maçta, adamların ne güzel topçuları var lafı ağzımdan hiç eksik olmadı. inanılmaz atlet olan ve yakalaması zor olan bir sürate sahip. tek eksiği ve geliştirmesi gereken özelliği ise top tekniği. yaptığı ortalar da iyi bir isabet derecesi yakalayamıyor fakat sıfır noktasına çok rahat bir şekilde, elini kolunu sallayarak inebiliyor. şüphesiz ki önümüzde yıllarda seyretmesi en zevkli oyunculardan birisi olacak ve adını çok daha fazla duyacağız. bu yıl ilk kez milli takıma davet edildi ve italya karşısında 45 dakika süre aldı.

    Gianluigi Donnarumma. 1911 yılından beri italya milli takımına çağırılan en genç, geçtiğimiz gün oynanan italya - fransa maçında forma giyerek ise italya milli takımında forma giyen en genç kaleci oldu (buffon 19 yaşında milli olmuştu). milan'da forma giyen donnarumma altyapıdan yetişen oyunculardan birisi. geçtiğimiz hafta milan için seria a açılış maçında torino'ya karşı ilk 11'de başlayan genç yıldız kaleci uzatmalar oynanırken kurtardığı penaltı ile takımını ipten aldı. şimdiden buffon'dan iyi bir kaleci olacağı konuşuluyor fakat beni en çok korkutan muhabbetlerden birisi budur. jack wilshire gibi, lavezzi gibi sona sahip olmasını hiç istemiyorum.

    umarım sakatlıklarla veya benzeri talihsiz olaylara maruz kalmadan önümüzdeki dünya kupasında çokça iyi bir performans sergilerler.