1. merhaba,

    duyuruyu görmüşsünüzdür. 221b dergi genel yayın yönetmeni ile dergi içeriği ve polisiye edebiyat üzerine yapacağımız röportaj dizinin ilki olacak. ilk röportajı ben yapacağım, sonra elden ele projeyi büyütüp geliştireceğimizi umuyorum.

    sorularınızı cuma sabah saat 09.00'a kadar bu etkinlik başlığı altına bırakırsanız bu işi hep beraber kotarırız.

    haydi monklar, sherlocklar, agathalar. sorularınızı bekliyoruz.
    mesut
  2. güzel projedir.

    ancak madem röportaj yaparak size ayıracak vakitleri var bu kişilerin neden siteye davet edilip belirli bir günde interaktif bir şekilde sohbet etmek tercih edilmiyor merak ettirmiştir. anlık sohbet de daha sonra derlenerek yayımlanabilir.
  3. - romanlarında hercule poirot'yu ve sherlock holmes'ü dirilten sophie hannah ve anthony horowitz'in eserlerini nasıl buluyorsunuz?

    - 221b dergisinin bilinirliğinin artması için (bu röportaj haricinde) ne gibi çalışmalar yapacaksınız? gözlemlediğim kadarıyla, el işi ve spor dergileri arasında, raflarda pek dikkat çekmiyor.
  4. guzel bir etkinik olmus benim de var sorularim.

    1) polisiye festivali yapilacakti. son durum nedir? sanirim bir erteleme oldu.

    2) e-dergi isine girme gibi bir projeniz var mi? daha genis kitlelere ulasmak icin faydali olacagi fikrindeyim. arsivlemek isteyen yine basili satin alir ama e-dergi olarak android, itunes gibi platformlarda satis yapsaniz da yurtdisinda yasayan yada dagitimin olmadigi yerlerdeki polisiye meraklilari yararlansa.

    3) sosyal medyada uzun suredir sizleri takip ediyorum. paylasimlariniz ve duyurular ilgi cekici. pazarlama konularini pek anlayan biri degilim ama bazen goruyorum yayinevleri ile anlasip atiyorum 'x yaynievinden yapacaginiz 50 tl alisveriste dergimizi 1 tl'ye alabilirsiniz' gibi kampanyalariniz oldugunu goruyorum. derginizi bir eşantiyon urun olarak degilde sizin dergi olarak yaninda eşantiyon vermeniz sizi on plana cikarmaz mi? pazarlamadan cok anlamam demistim ama kusura bakmayin nedense kolanin uzerine yapistirilan cips gibi duruyor. derginiz ile beraber bir kitap verseniz yayinevi ile anlasip daha iyi olmaz mi?
  5. ben bir soru sormak istiyorum ama kiminle ropörtaj yapacağınızı yazmamışsınız. dergiyi ilk defa duydum. genel yayın yönetmeninin kim olduğunu da bilmiyorum. bir iş yapıyorsunuz tam yapın. kime soru sorabileceğimizi söylerseniz soracağız. laf olsun diye soralım o zaman.

    bu dergi dediğiniz oluşumdan para kazanabiliyor musunuz. kazanabiliyorsanız nasıl.
  6. sorularım şu şekilde bir parça kendi yorumlarımı da içerebilir;

    -yerli polisiye dizi; ilk aklıma gelen geçtiğimiz seneler içinde gösterilen behzat ç ile arka sokaklar. bu iki dizi taban tabana zıt olsa da aynı dönem içinde benzer ulusal kanallarda yayına girmiş ve seyirci tarafından kabul görmüş diziler. biraz daha geriye gidelim 80'li yılların sonunda osman yağmurdereli ve mehmet aslantuğlu iz peşinde dışında benim aklıma gelen bir polisiye dizimiz olmamış. türkiye'de korku filmi çekilemez pek becerimiz yoktur gibi polisiye dizi de çekilemez çekilmemiştir mi demeliyiz yoksa yapımcılar mı istememektir? böyle kısır bir döngü var mıdır? benzer şekilde soruşturma filmi deyince şabanoğlu şaban - ertem eğilmez aklıma gelmesi kayıp elmasın şaban ile ramazan tarafından insanların sorguya çekilmesi konusunun işlendiği yine yeniden ertem eğilmez gibi bir usta'nın elinden çıktığı için mi ilk akla gelen film oluyor ve benzer soruşturma filmlerinin olmaması da yine ülkemiz adına bu tarz filmlerde bir açık olduğunu gösterir mi?

    -cinayet soruşturması konu olduğunda agatha christie keşfi ortaokul ve lise'nin ilk yıllarına tekabül ediyor, hatta evveliyatında hesap makinesini silah gibi tutan bir kadın bir erkek polisten oluşan matematik, geometri sorusu çözer gibi cinayeti çözmek ve sürpriz sonlarla seyircinin yada okuyucunun şaşırması ortaokul çağındaki gençlerde daha yoğun gözleniyor. bu açıdan bakıldığında derginizin satış için hedef kitlesi bu yaştaki çocuklar mıdır? yada daha doğrusu cinayet soruşturmalı filmler için belirli bir yaş aralığındaki izleyici'de pik yapar sonra azalarak biter mi?
  7. 1) polisiye türünde "ters köşe" meselesi oldukça yoğun bir şekilde işlenmekte bilindiği üzere. bu "ters köşe" kavramını biraz açabilir misiniz? sırf ters köşe yapmak için kitap/film boyunca okuyucuya/izleyiciye verilmeyen ayrıntıların, kitabın/filmin sonunda "flashback" yaparak aktarılması kolaya kaçmak değil midir?

    2) polisiye türü eserlerde kaliteyi belirleyen etkenler nelerdir? tahmin edilebilir olmak kaliteyi düşürür mü?

    3) ii. abdülhamid'in sıkı bir polisiye hayranı olduğu söylenir. bu bağlamda "osmanlı'da polisiye" konusundan bahsedebilir misiniz?
  8. polisiye eserler sinemaya uyarlanmalı mı? uyarlandığında edebi halindeki etkiyi yaratabiliyor mu? dünyada bugüne kadar yapılmış en iyi polisiye roman uyarlaması hangisidir? ya da hazırlanmış uyarlama senaryo hangi filme aittir?

    19. ve 20. yüzyıl polisiye romanları genellikle aristokrat sınıfın sahip olduğu ve kıskanılan mal, mülk ve mirasları üzerinden işlenen cinayet vb suçlar üzerine yazılırken, yakın dönem polisiye romanları neleri konu almaktadır?
  9. emek verip hazırlayan arkadaşlara, sorularını iletenlere, cevaplayan genel yayın yönetmeni özlem özdemir'e teşekkür ederiz. röportajı okumak isteyenler sitenin sağ tarafında bulabilirler. gerçekten güzel sorular sorulmuş, samimi cevaplarla taçlanmış. umarım röportaj projesinin devamı gelir. herkese iyi okumalar.

    mobil için tıklayınız
    abi