1. özellikle serinin ilk filmi the matrix - andy wachowski, lana wachowski'deki tiratları enfes olarak karakter;

    - sizinle, bir süredir kafamı meşgul eden bir düşüncemi paylaşmak istiyorum. bu düşünce aklıma sizin türünüzü sınıflandırmaya çalışırken geldi ve anladım ki sizler aslında memeliler sınıfına dahil değilsiniz. bu gezegendeki tüm memeliler, yaşadıkları çevre ile içgüdüsel olarak bir denge kuruyorlar. ama siz insanlar öyle değilsiniz. bir bölgeye yerleşiyorsunuz ve çoğalıyorsunuz, tüm doğal kaynakları tüketene kadar çoğalıyorsunuz. canlı kalabilmenizin tek yolu başka bir bölgeye yayılmak. bu gezegende bu şekilde yaşamını sürdüren bir organizma daha var. ne olduğunu biliyor musunuz? virüsler. insanlar hastalıktır. bu gezegenin kanserleri. sizler vebasınız. ve bizler de bunların ilacıyız.

    - hiç durup bu manzarayı izledin mi? bu muhteşem güzelliği ve ardındaki dehayı... milyarlarca insan burada hayatını yaşıyor. inanılmaz. biliyor musun ilk matrix'in, kimsenin acı çekmediği ve mutlu olduğu mükemmel bir dünya için yapıldığını biliyor muydun? tam bir felaketti. kimse programı kabul etmedi. neredeyse tüm ekinler öldü. bazıları mükemmel dünyayı tanımlayacak programlama dilinin olmadığını söyledi. ancak bana göre bir ırk olarak insanoğlu kendi gerçekliğini sefalet ve acıyla tanımlıyor. bu yüzden mükemmel dünya ilkel beyinlerinizin durmadan uyanmayı denediği bir rüya halini alıyor. bu yüzden matrix bu şekliyle yeniden tasarlandı ."uygarlığınızın en mükemmel hali." sizin uygarlığınız diyorum.çünkü sizin için düşünmeye başladığımız andan itibaren bizim uygarlığımız oluvermişti. bu tabii ki asıl konumuzu belirliyor. evrim, morpheus. evrim. dinazorlar gibi. pencereden dışarı bak. sizin zamanınız doldu. gelecek bizim dünyamızın, morpheus. gelecek bize ait olacak.

    - sana karşı dürüst olmaya çalışacağım. ben... buradan nefret ediyorum. bu hayvanat bahçesinden, bu hapishaneden. bu gerçeklikten ya da her ne diyorsanız buna. daha fazla dayanamıyorum. özellikle kokunuza. eğer böyle bir şey varsa, bunu fazlasıyla
    hissediyorum. kahrolası kokununuzun, tadını alabiliyorum. bunu her hissedişimde, kendimi bir şekilde kirlenmiş hissediyorum. tiksindirici bir duygu. öyle değil mi? buradan kurtulmam gerek. özgür kalmak zorundayım. aradığım anahtar bu beyinde. benim anahtarım. zion yok edilir edilmez, benim burada kalmama gerek kalmayacak. beni anlıyor musun? koda ihtiyacım var. zion'a girmeliyim ve sen bana bunu nasıl yapacağımı söyleyeceksin. ya bunu söyleyeceksin ya da sonunda öleceksin.

    ve elbette sonuncusu;

    asla bir makinenin işini bir insana bırakmamalısın.

    matrix'i matrix yapan unsurların başında ajan smith gelir, neo hödüğüne göre birinci sınıf bir filozoftur.
  2. filmdeki diğer karakterlerin karizmasını yerle bir etmiş,sinema tarihinin en karizmatik kötü karakterlerinden birisidir. gerek konuşması, gerek hali tavrıyla her yönden hakkını vermek lazım.