1. akıllı hans (almanca: der kluge hans) 20. yüzyıl başlarında yaşamış, aritmetik işlemler yapabildiği ve zeka gerektiren başka problemleri çözebildiği iddia edilen bir at.

    atın sahibi, almanya'da bir lisede matematik öğretmeni olan wilhelm von osten, hans'a toplamayı, çıkartmayı, çarpmayı, bölmeyı, kesirli sayılarla işlem yapmayı, zamanı söylemeyi, günün tarihini takip etmeyi, notaları, okumayı, yazmayı ve almancayı öğrettiğini iddia ediyordu. hans, "eğer ayın sekizinci günü salıya isabet ederse, bir sonraki cuma ayın kaçıncı günü olur?" gibi sorulara toynağını yere vurarak cevap veriyodu. sorular sözlü olarak sorulabildiği gibi ata yazılı olarak da verilebiliyordu. sahibi, hans'la tüm almanya'yı gezdi ve gösteriler düzenledi.

    hans almanya'da ve diğer ülkelerde ün kazandı. bunun üzerine, durumu araştırmak üzere bilimadamlarından oluşan bir hans komisyonu kuruldu. komisyon, 1904 yılında hans'ın gösterilerinde hiçbir hile yapılmadığı sonucuna vardı ve dosyayı fizyolog oskar pfungst'a devretti.

    1907'de hans'ı inceleyen pfungst, atın gerçekte (zannedilen anlamda) zihinsel işlemler yapmadığını, fakat kendisini izleyen insanların tepkilerindeki küçük değişimler yoluyla beklentilerini algıladığını gösterdi. pfungst, atın bakıcısının vücut dilindeki istemsiz ipuçlarına tepki verdiğini gösterdi. bakıcı, bu durumun farkında değildi.

    pfungst, araştırmasında şu yöntemleri denedi:

    1 hans'ı bakıcısından ve seyircilerden yalıtarak ipucu almasını önlemek.
    2 soruları bakıcı dışındaki kişilerin sormasını sağlamak.
    3 atın gözlerini bağlayarak soru soranı görmesini önlemek.
    4 soru soranın cevabı bilip bilmemesi durumunu kontrollü olarak değiştirmek.

    pek çok deneme sonunda, pfungst, hans'ın bakıcı dışındaki kişilere de doğru cevap verebildiğini gösterdi. bu, hile olasılığını ortadan kaldırıyordu. ancak hans, sadece soru soran kişi doğru cevabı biliyorsa cevap verebiliyor, ayrıca soru soranı görmesi gerekiyordu. bakıcı doğru cevabı bildiğinde, hans'ın cevapları %89 oranında doğru oluyordu. ancak bilmediğinde, bu oran %6'ya düşüyordu.

    pfungst olayı dikkatle incelediğinde, atın toynağı yere doğru sayıda vurmaya yaklaşınca, soru soranın duruşunda ve yüz ifadesinde gerilim ifade eden küçük değişimler olduğunu fark etti. tam doğru sayıda toynak vuruşundan sonra bu gergin ifade yerini rahatlamaya bırakıyordu. böylece hans'a durması için gereki sinyal veriliyordu.

    pfungst'un çalışmasından sonra bu olaya akıllı hans etkisi adı verildi. bu etki, izleyici beklentisinin olaylar üzerindeki etkileri ve hayvan bilişselliği konusundaki araştırmalarda önem taşımaktadır.

    atların vücut dilindeki küçük nüansları fark edebildiğini ortaya çıkaran pfungst, deneylere kendisi üzerinde devam etti. cevabını bilmediği soruları kendisine yönelten kişilere hans gibi yere vurarak cevap veren pfungst, vücut dilindeki ipuçlarına dikkat ederek soruların %90'ını bilebildiğini gördü.

    bay von osten, pfungst'un bulgularına asla inanmadı ve hans ile almanya'yı gezerek meraklı kalabalıklara gösteri yapmaya devam etti.

    kaynak: wikipedia
  2. oskar pfungst'un asistan olarak çalışırken hocasının "yav oskar bir at varmış, toplama-çıkarma falan yapıyormuş git bak işin aslı astarı neymiş" demesi üzerine incelediği vakaya verilen isimdir akıllı hans etkisi.

    hayvanlar üzerine yapılan kognitif çalışmaların metodolojisini değiştirmesi açısından çok büyük değer taşır oskar pfungst'un gözlemi. bu gözlemi asistanken yapmıştır.

    hayvanlar üzerine kognitif çalışmalar hakkında daha detaylı ve anlaşılabilir bir kaynak isteyenler için "hayvanların sessiz dünyası- maria dawkins" öneririm. akıllı hans etkisi ve bu etki ile başlayan deney methodlarındaki değişimleri güzelce özetleyen bir kitap.

    ekleme: primatlarla yapılan deneylerde; örneğin çoğu kişinin çocukken televizyonda gördüğü, insanla çeşitli kelimeleri bir araya getirerek iletişim kuran hayvanların başarısı da genelde bu etki ile gölgelenmektedir. dikkat edildiğinde doğru (anlamlı) sıralamayı bulduğunda bakıcısındaki değişiklikleri sezdikleri görülmüştür.
  3. hayvanların, insanların fark etmekte zorlandıkları durum veya işaretleri fark ettiğinin kanıtı olarak psikolojiye geçen etkidir. bu sayede etolojide birçok deney metodu değişmiş ve hayvan davranışları üzerinde güvenilir sonuçlar elde etmk mümkün olmuştur.