1. psikolojik tabanlı bir yeme bozukluğudur.
    genellikle genç kızlarda görülür. son yıllarda genç erkekler arasında da fazlaca görülmeye başlandı.
    medyada manken hastalığı olarak bilinmektedir.

    en sık görülen yeme bozukluklarından biridir. kişinin öz görünüm algısı bozulmuştur. ne kadar zayıf olursa olsun kendini hala şişman görür.
    yemek yemeyi reddeder. zorla yedirildiğinde kendini kusturma (bkz: blumia nevroza) ya dönüşebilir. veya uzun süre çiğneme, yutmama, etrafta kimse yokken ağzındakileri çıkarıp saklama, sürekli sakız çiğneme ve başlangıçta açlık hissetmemek için ıslak pamuk yutma gibi davranışlar gözlenir.
    kişi yemek, ilerleyen dönemde gerçekten de açlık hissetmez ve yemek yemesi gittikçe zorlaşır.
    çoğunlukla, barsak sistemi başta olmak üzere çoklu komplikasyonlar eşlik eder.
    tedavisi çok zordur. asıl tedavi psikolojik olandır beslenme ancak bunu destekleyebilir.
  2. vücut yapısında ağır bir bozuklukla karakterize, zayıf olma adına sıklıkla ölesiye açlık sınırına getiren durum.
    kilo kaybetmeye yönelik yersiz davranışların çoğu gizli olarak yapılır. anoreksiya nervoza hastaları çoğunlukla aileleriyle birlikte ya da halka açık yerlerde yemek yemeyi reddederler.
    hastalar genellikle kilo kayıpları gözle görülür hale geldiğinde tıbbi incelemeye alınırlar. kilo kaybı derinleştikçe hipotermi (35,8 dereceye kadar), buna bağlı ödem, bradikardi, hipotansiyon ve lanugo (yeni doğanınkine benzer saç görünümü) gibi fizik belirtiler gözlenir ve bazı metebolik değişiklikler ortaya çıkar.

    bazı anoreksiya nervoza hastalarında zorla kusma ya da müshil ve dürietik suiistimaline bağlı hipokalemik alkoloz görülebilir...
  3. yemek yeme ile alakalı psikolojik hastalık. bu tür hastalıklarda kişide yemek yeme eğilimi yerine baskı altında reddetme biçimi daha doyurucu etmendir. aman dikkat hanımlar. istatistiksel olarak bayanlarda daha sık görülüyormuş.
  4. kız/erkek gorülme oranı 10/1 gibidir. bu oran bulimia nervosa'da 20/1'i bulur. genellikle adölesan kız hastalığıdır. çok nadiren erkeklerde de görülür.
    kızlarda görülme sebebi yurtdışında ve ülkemizde aynıdır: bireyselleşme ayrışma süreci uyumsuzluğu.

    erkeklerde sebep yurtdışı ve ülkemizde farklıdır. yurtdışında sebep; cinsel kimlik farklılaşması iken, ülkemizde; bireyselleşme ayrışma süreci uyumsuzluğudur. bu farklılığa da erkek çocuğu olan türk annelerinin fazla sahiplenici ve koruyucu tavırları en büyük sebeptir.
  5. yunanca'da iyi iştahlar yani bizdeki karşılığı afiyet olsun kalí órexi(καλή όρεξη) denilir. iştah, órexi (όρεξη) işte bunun tam tersi yani iştahsızlık ise anorexía (ανορεξία).

    hikayemiz, bu hastalığa tutulmuş ve tedavi gören beka'nın başından geçiyor. yemek yiyemeyen genç kızımızın çok zor bir yaşamı var. beslenme borusu desteği ile yaşamına sürdürmekte. bu zor zamanlarında beş kez intihara teşebbüs etmiş. sürekli kendisinden nefret ettiğini söyler. beka'nın tek zevk aldığı şey ise kahve. bir gün starbucksa gider ve buzlu kahve alır fakat buzlu kahveyi aldığında bardağının üzerinde ismi yerine farklı bir şeyle karşılaşır. tek kelime "smile". oranın çalışanı gülümse yazmıştır beka'ya ve bu not onu hayata bağlamış ve iyileşmesine neden olmuştur. o kadar terapi görmesine ve terapi için sürekli para harcamasına rağmen karşılığını alamamış kızımız, bir çalışanın karşılıksız yapmış olduğu bu iyiliğin sonucunda iyileşir. düzelmesinin ardından çalışana bir mektup yazar.

    "sen, bu yabancı kızın kendisinden ölesiye nefret ettiğini hayatının yarısı boyunca kendisini ölümüne aç bıraktığını ya da beş kez kendini öldürmeye çalıştığını bilemezsin içeceğimin üzerine minik bir kelime yazarak günümü ve tahminen tüm hayatımı değiştirebileceğinin farkında olmayarak sen sadece işini yapıyordun. sana minnettarım."

    — bir kelebek çin'de kanat çırpsa, california'da fırtına kopmasına sebep olabilir.

    kastedilen şey sizin küçümsediğiniz ufak bir hareket, bir başkasında fırtına misali büyük bir etki yaratabilir. insanların hayatlarını olumlu yönde değiştirebiliriz. sadece farkında olalım