1. türk olanların yaptığı eylem, bayrağı sevmeyenler ise bu duruma isyan eder.
    trabzon,fenerbahçe,beşiktaş,galatasaray
    hepsi avrupa'da bizim takımımızdır...
  2. maalesef avrupa kupalarında ingiltere, ispanya, almanya, italya gibi ülkelerin katılım sayılarına ulaşamadığımızdan ve giden takımlarımızdan da üst turlara çıkmayı genelde yalnızca bir tanesinin başarabilmesi bu heyecanı yaşayabilmemiz için bizi böyle bir duruma sevk ediyor. fakat bu bir zorunluluk değildir, kendi ülkenden olan bir takımla birlikte futboldan zevk alma meselesidir.
  3. yok böyle bir zorunluluk. başka bir ülkede bunun konusunun dahi olduğunu da sanmıyorum. henüz uefa liginde liverpool'u tutan bir arsenallıya da rastlamadım.
  4. kimin ne yaptığı umrumda olmadan desteklemediğim düşünce. ligde 4 senede 3 kere şampiyon olmuş, 4 senede 3 kere şampiyonlar ligi gruplarından çıkmış, bir sefer çeyrek final görmüş takıma bu sene kötü oynuyor diye "anadolu takımı ehe ehe" diyerek küçümsemeye çalışan avrupa özürlüleri maazallah yarın bir gün yanlışlıkla avrupa'da bir başarı yakalayacak olsalar kendilerini adeta bir real madrid zannedecekler. aklı başında taraftara sözümüz yok ama bazı denyolar için katiyen kendi takımım haricinde hiçbir takımı avrupa'da desteklemem.
  5. zorunluluktan ziyade yakışanı budur diye düşündüğüm durum. içeride istediğin kadar sevme, hatta özellikle futbolumuzun ileri gitmesinin önünde ki tek engel olarak gör, yapılan sığ tartışmaların tek sebebi olarak gör, hatta bil ki çoğu senin takımını avrupa'da desteklemiyor, ama dışarıda yapılan maçların büyüklük bizde kalsın tadında tuttuğun takımmış gibi izlemek yakışır kimilerine. sonra dersin ki işte fark var.