1. minimalist bir yaklaşımdır.

    dışarısıyla konuşmayı azaltan, içiyle çoğaltır.
    daha çok düşünüp, daha az iletişim kurar..

    kendine yapacağın yolculuğun çıkış noktasıdır nazarımda..
    o nedenle önce az yemek,
    az uyumak,
    az konuşmayı bir başarmak lazım ki! ardını getirebilecek duruluğa ulaşasın!
  2. "uzun süre konuşmayan insan gevezeliği unutur ama konuşmayı öğrenir." - friedrich wilhelm nietzsche

    pek çok sebebe sahip olabilecek eylem.
  3. başarılı olamadığım konu! ya çok konuşurum ya da çok susarım...
    bazen susmak nedir bilmiyorum. o kadar çok konuşacak anlatacak şey oluyor ki, hayret ediyorum susmayı başaranlara!
    öğrendiğim her yeni şey anlatılmayı, birileri tarafından duyulmayı hak ediyor diye anlatırım coşkuyla! durdurulamayacağım sanırsınız ama dururum bir çehrede bir tek kas oynamadığında, bir yüze umursamazlık çöktüğünde...
    üzücü olan budur! beni heyecanlandıran bir çok şey bir çok insan tarafından son derece sıradan bir şey gibi karşılanır ya! işte o zaman vaz geçerim!
    paylaşmaktan!
    zaten zamanla çok şeyden vazgeçmişiz. inancımızı kaybetmişiz bir çok şeye karşı. paylaşmak değerlidir, fikrini yıpratmış zaman. bi̇lgi̇ değerlidir güç verir fikrini örselemiş zaman...
    insanlarla konuşarak bir çok şeyi değiştirebilirsin fikrini öldürmüş zaman...
    değişime dair umudunu kaybetmişsin işte o zaman susmuşsun...
    ben de susuyorum, konuşmaya susamışken...
    ben de artık susuyorum...
  4. beynim bir kere susmuyor, iç ses deseniz yorulmak bilmiyor; dış sesimin ise ayarı yok.
    yani ya hiç konuşmuyorum ya da susmuyorum...

    denge şart.
  5. iyi bir özelliktir. hele bizimki gibi idrak problemi olan toplumlarda çok işe yarar, çünkü konuşarak anlaşamazsınız toplumun çoğunluğu ile. okuduğunu anlayamayan, senin konuştuğunu mu anlayacak? önyargılarla ve klişelerle dolmuş ham beyni ile ne anlatacaksın, ne konuşacaksın? o ne anlayacak.
  6. bende bir düğme var diye düşünüyorum; basmazlarsa hiç konuşmuyorum, basarlarsa susamıyorum.
    ama boş konuşmuyorum, bu kesin.
  7. pragmatist insanlarının her daim alması gereken tutum. çok konuşmak, sanıldığı gibi söyleyecek çok şey olduğunu göstermez; kendinizi anlatmak istediğinizi, önemsenmek istediğinizi gösterir. az konuşmak ise, hem daha az konuşarak daha az hata yapmayı, kalp kırmamayı sağlayacağı gibi; daha fazla düşünmenizi sağlayarak söylediğiniz şeylerin daha kaliteli olmasını da sağlar.
  8. konuşursan bildiklerini tekrar edersin ama az konuşur çok dinlersen yeni şeyler öğrenebilirsin.sonuç olarak az konuşun boş konuşmayın.
  9. çoğu zaman yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermekle birlikte hakarete maruz kalınabilir.
    ben az konuşur çok dinlerim. nitekim günümüzde çok az insan böyle, ki ben memnunum bu halimden hatta kendimi az konuşur çok yazar olarak tanımlıyorum ama çevremde her zaman bu şekilde algılanmıyorum genel tepki şu şekilde; "senle konuşmak parayla mı?" değil vallahi sadece ben konuşmayı sevmiyorum dinlemeyi seviyorum o kadar basit.

    edit: imla