• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (6.25)
baby driver - edgar wright
baby genç yaşına rağmen oldukça deneyimli bir sürücüdür. genç görünümü yüzünden baby lakabını alan adam banka soyguncuları için sürücülük hizmeti vermektedir. banka soygununun ardından kaçış için sürücülük yapan adamın yolu bir gün bir suç lideri ile kesişir ve onun için çalışmak zorunda kalır. ancak girdiği bu iş başarısız olmaya mahkum bir soygundur. işler ters gittiğinde peşine düşen farklı farklı insanlardan kaçmak zorunda kalır...
edgar wright imzalı aksiyon filmi baby driver, wright'ın yönetmenliğini yaptığı müzik klibi “blue song”dan ilham alıyor. filmin kadrosunda ansel elgort, kevin spacey, jon hamm, lily james, eiza gonzalez, jon bernthal ve jamie foxx yer alıyor.

not: film özeti beyazperde'den alıntıdır.


  1. aksiyon-macera türünden hoşlanmasam da filmi başarılı bulduğumu söylemeliyim. özellikle birkaç noktayı güzel aktarmışlar..

    1. tinnitus (kulak çınlaması)

    başrol karakterimiz bu hastalıktan muzdarip. bu nedenle 7/24 kulaklıkla geziyor, müzik dinliyor. 7-8 senedir ben de tinnitus sıkıntısı yaşıyorum. bu nedenle ayrı bir ilgimi çekti film. bu hastalığın binlerce nedeni olabildiği için net bir tedavisi yok aslında. özellikle sessiz ortamlarda çınlamayı perdelemek için radyo, müzik vs. tavsiye edilir. baby karakteri de bunu baya iyi yansıtmış.

    2. müzik

    müzik sever biriyseniz bu filmi izleyin zira karakterimizin hayatı müzik. şarkıdaki ritmlere göre sokakta yürüyor, araba sürüyor, yemek yapıyor, iletişim kuruyor, polisten kaçıyor.. ee daha ne olsun?

    3. ''baby''

    siklemez tavırlar, ipod koleksiyonu, bitmeyen gözlükleri, araba kullanışı, ses kayıtları, müziğe düşkünlüğü, ilginç dansları ve daha nicesi. devam filmi çekilebilecek sağlam bir karakter oluşturulmuş.

    ***eksiler (ağır spoiler içerir)***

    -son soygunda ekiptekiler polislere karşı çatır çutur ateş edip kaçmaya çalışırken, polis ateş etmeye dahi tenezzül etmiyor, uyarmakla yetiniyor. belki ufak bir ayrıntı ama komik duruyordu.
    -baby'nin psikopat çifti satışa getirmesi için yeterli bir sebep göremedim. film boyunca baby'nin üstüne gitmeyen, iyi davranan, üstelik ''satacaksan bu işe hiç başlamayalım'' tarzında iyi niyetli bir uyarıda dahi bulunan çiftimizin baby tarafından satışa getirilmesi üzdü açıkçası.
    -kevin spacey -ki en sevdiğim oyunculardan biridir- bu filme gitmemiş nedense. çok kısır bir rolde oynuyordu, oyuncluğunu konuşturabileceği daha farklı bir rol verilebilirdi kanaatimce. haa unutmadan, ölüm sahnesi de son derece vasattı.

    ***

    sonuç; imdb puanını (8.3) abartılı buldum..evet film güzeldi, eğlenceliydi, beklediğimden iyiydi ancak senaryo o kadar da kuvvetli değildi. puan; 7.4/10 diyorum.
  2. kırmızı subaru'lu fragmanı ile beklentileri yüksek tutmuş, filmde de daha ötesini göremediğimiz için hayal kırıklıığı yaşatmış aksiyon filmidir.
    bu filmi izleyin, zaman ayırın. en fazla eğlenceli zaman geçirmiş olursunuz. ama filmde "kevin spacey" geçiyor diye bir olağan şüpheliler falan beklemeyin. filmin bize katacağı şeyler vardır elbet. mesela, (fragmanda olduğu için spoiler sayılmaz) vw jetta, chevrolet cruze ve suparu impreza yukarıdan bakınca birbirinin aynısıymış, yersen.

    veya başka bir sahnede kapalı otoparktan son küçük yokuştan çıkarken 5. vitese geçilebiliyor, hemen ardından el freni ile bir u dönüşü yapılıp vites değiştirmeden "baby driver" (tam gaz) gidilebiliyormuş. yersen.

    başka bir sahnede iki elinde iki makinalı rastgele ama insan bedeninden epeyce yukarı ateş ettiğinde bir sürü polis indirebiliyormuşsun. gibi gibi.

    bütün bunlara rağmen yine de izlenesi bir film.

    imdb'de aldığı puanı kevin spacey adına almadıysa kırmızı subaru hatırına almıştır. yoksa 7'nin üzerinde puan verenin elleri taş olur taş.

    senaryodaki hataları falan bırak, aksiyon sahneleri biraz daha tatminkar çekilebilseymiş 7,5-8'i zorlarmış.

    velhasıl, 7 verdim geçtim.
    7'yi gerçekten iyi filmlere veririm ben. ama bu film için 7'nin altına düşmeye de elim varmıyor. filmin sadece aksiyon sahneleri ve bazı senaryo eksiklikleri üzerinden değerlendirdiğim için belki düşük puan vermem gerekiyor ama genel itibariyle 7 iyidir iyi.

    izleyin, gelin beni de gömün.
  3. kevin spacey ismini görünce insan hem heyecanlanıyor hem de beklentiyi yükseltiyor ama bu duruma girmemek lazımmış. baya baya vasat film. imdb'de puanı an itibariyle 8,0. ama zamanla 7,5'in altına iner. puanına aldanmamak lazım.
  4. edgar wright'ın 'yarı auteur' bir yönetmen olarak dramatik yapısın altından tam hakkıyla kalkamadığı filmdir.
    edgar wright basit hikâye seçer, biçimle süsler. bu sefer şartları biraz değiştirmek istemiş ama bu filmi yeni yöneliminin ilk adımı sayarsak yine de hiç fena değil.
    yine bir kurgu harikası mı? evet. zaten filmin kurgu sürecine paul machliss ile setin ilk gününden başlanmış.