baccano

2007-2008 yıllarında yayınlanan 16 bölümlük bir anime. müzikleri ve özellikle baş karakterlerinin uyumu ile aklımda kalmış.

olaylar çok dağınık ve alakasız gelişiyordu. tabii ki hepsinin birbiriyle ilişkisi kuruluyordu sonunda. gören de der ki anime değil, inarritu^:alejandro gonzalez inarritu^ filmi.

bu seriyi sevdiyseniz durarara!!'yı izlemenizi tavsiye ederim. aralarında ilginç denebilecek bağlantılar vardır.

çok kalabalık bir anime fakat her karakter birbirinden ilginç. muazzam bir kurgusu var animenin ilk beş bölüm boyunca neler olduğunu anlayamıyor izleyici fakat ilerledikçe taşlar yerine oturmaya başlıyor.

izlemekten en keyif aldığım animelerden biridir. karakterlerin tüm canlılığı o 'ölümsüzlük iksirinden' çıkmış gibidir zaten. esas olarak 1932 yılında tam emin olamadım şimdi bir tren yolculuğunda yaşananlardan bahsedilir. yaşanan olayların nereden başlayacağı değerlendirilirken izleyiciden ''allah allah, nolcak acaba şimdi' gibi bir tepki sinsice tırmanır sırtına doğru. simya deneyleriyle uğraşan bir ekibin başarıya ulaşmalarının akabinde yaşananlar önemlidir. zira hırsın ve merakın sonuçları da animelerdeki genel üslubun aksine duygusal travmalar yaratacak biçimde gelişmez. sevdiğiniz karakterler ne kadar gaddar ne kadar cinayet işleseler de kendi ahlaki gerekçeleri söz konusudur.

inanılmaz keyif yüklü olmasına karşın izleyici için kimi zorluklar çıkarması olasıdır zira, on altı bölümlük baccano'da pek fazla karakter vardır ve bununla birlikte zaman düz bir çizgi de gitmez. yani 1932 işlenirken ekrana 1929 tarihleri yansır, dikkatli izlemek gerekir zira olay örgüsünün gayet hızlı geliştiği bu animeyi genelde arkadaşlarım anlamamıştı.

karakterler ise tek kelimeyle mükemmeldir! isaac miria ikilisinin kahkaha attıran diyalogları ilk bölümden itibaren kahkahalarla güldürür insanı. o saflıkları, insanları mutlu edebilme yetenekleri, diğer insanlar tarafından kısmen anormal bulunan ancak birbirleriyle mükemmel uyum sağlayan bu çift gerçekten mükemmeldir.

tabiki her animede olduğu gibi favori karakterlerim de tüm masumiyetleriyle bana maruz kalmışlardır seri boyunca.

chane karakteri... abi yemin ederim tarikat kurucam şöyle siyah giyinen esmer anime karakterlerini canlandırmak için bende simya deneylerine girişeceğim. bir benzeri için (bkz: mikasa)

ayrıca demiryolu izleyicimiz claire stenfield de efsane karakterdir he, alçak kapıyor kızı..

ladd russo yine emin olamadım ise ayrı bir manyaktır. seride yaşanan kanlı sahnelerin %90'ını claire ile birlikte kendisi sonuca eriştirmiştir. ancak yine claire'in aksine durumu azcık daha olumsuz sonuçlanmıştır. olsun, severiz kendisini adamın içi dışı bir neticede.

ayrıca edgar allan poe'nin şiir kitabı göz kırpar ilk bölümde. muhteşem kurgu, muhteşem diyaloglar. izleyin izletin efendim.