• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.60)
bangır bangır ferdi çalıyor evde - mahir ünsal eriş
“Abim Atatürk’ü çok severdi, bense Allah’ı. Babam, annemi ve Galatasaray’ı severdi, annem de Ringo’yu. Babam yorgun bir adamdı. Gündüz vardiyasındayken her gün, çalıştığı taşocağında sanki onca kayayı sırtına vurup ordan oraya sürüklemiş gibi, kalan son canıyla eve gelir, çoğunlukla da tek kanallı televizyonun bitmek bilmeyen ana haber bülteni sona ermeden uyuyakalırdı, akvaryumun karşısındaki ikili koltukta.”
Yaz bitince kalabalığın günbegün seyreldiği, ahalinin biz bize kalıp bıkkınlıkla merabalaşıp mahsunlaştığı, her gürültünün ikindi vakti ağır usul söndüğü bir sahil şehrini düşünün... Boş masaları döven yağmurları, kirlenmiş kıyıları, eprimiş güneş şemsiyelerini... Buna, seksenli yılların sakaletini, iğreti kaygılarını, katıksız korku olan çaresizliğini ekleyin.

Mahir Ünsal Eriş, bir sahilde oturmuş, can sıkıntısından esneyen, kendi çocukluğuna bakıyor; renkli, yuvarlacık, pütür pütür bir çocukluk anlatıyor bize. “Komen! komen!” diye ateş eden oğlan bebelerini, mobiletleri, leblebi tozunu, Kaynanalar Parkı’nı, Kız Meslek’in kızlarını, Klinsmann’ı, Evrenos’u, Allah’ın yanına aldığı iyileri, kale zindanındaki prensesleri resmediyor.

Yoksulluk, hoyratlık, yalnızlık, gamsızlık, kırk mumluk sarı ampulün ışığında belli belirsiz görünüp, kayboluyor. Merhamet, taşraya uğramadan Kaf Dağı’na gidiyor...

Canlı, anlatma iştahıyla dolu yeni bir ses var karşımızda. Eriş, soba boyasıyla boyanmış hikâyeleriyle edebiyat şehrengizinde... Mağlup ama baştan kaybetmişliğini bilen bir hınzırlıkla sırıtıyor okuruna...
(www.iletisim.com.tr'den alınmıştır)


  1. mahir ünsal eriş'in ilk öykü kitabı. mahir ağabey biraz kalabalık anlatır ama efsane anlatır bu kitapta. öyle anlatır ki hep anlatsın hiç durmasın istersiniz. bazen ağlatır bazen de anıra anıra güldürür. okuyun bence..
  2. tek oturuşta bitirebileceğiniz öykü kitabı.
    vagus
  3. bünyesinde çocukluktan, ilk gençlikten gelen samimi, keyifli öyküler barındıran mahir ünsal eriş kitabı. kitapta, yetişkinlerin dünyasından da öyküler var ama bence çocukluk, ilk gençlik öyküleri kadar tesirli değiller.

    öykülerin bazıları balıkesir, bandırma, sarımsaklı, ayvalık taraflarında geçiyor. ankara'da, istanbul'da, "anadolu"da geçen öykülere aşinayız da, güney marmara'da geçenlere pek değiliz herhalde. açıkçası ben balıkesir'de geçen belki hiç öykü okumadım bu yaşıma kadar. anladım ki kıyı balıkesir de öykülere çok keyifli bir arka fon sağlıyormuş, doğru ellerde, olmaz değilmiş.

    mahir ünsal eriş'ten okuduğum ilk kitaptı. yazarın "tatlı", yormayan bir dili var. olduğu kadar güzeldik başta olmak üzere, birkaç eserini daha ekledim bu vesileyle okuma listeme.