1. kuş uçmaz kervan geçmez karanlık tuttu yolları
    gözün gönlün kararmış sen nasıl gecesin hey gidi
    buğdaysız çavdarsız kara ekmeğe benzersin
    yıldızların hani yıldızların çiçeklerin nerdeler
    kalbin neden durmuş rüzgarı kesilmiş değirmen gibi
    suya indi çakallar suya indi söğüt dalları
    barakmuslu mezarlığı kımıldanır için için
    barakmuslu mezarlığında seyran seyran ölüler
    kuş uçmaz kervan geçmez karanlık tuttu yolları
    gözün gönlün kararmış sen nasıl gecesin hey gidi

    ben ne inim ne cinim ben bir garip ademim
    barakmuslu köyünden selâmsız oğlu bekir
    yıkılası hânede sekiz boğaz avcuma bakar
    ben kendimi toprak bilirim toprak beni baba bilir
    benim köyümde avrat bile toprak gibi sevilir
    ben ne inim ne cinim ben bir garip âdemim
    nideyim bu mezarda babam yok yalnız anam var
    dedem yok bu mezarda fukara ninem yatar
    söyleyin dağlar-taşlar ben selamsız oğlu bekir
    iki gözüm iki ateş parçası iki taş parçası iki elim
    yıkılası hanede sekiz boğaz avcuma bakar

    gece düşer barakmuslu mezarlığı dirilir
    barakmuslu mezarlığında seyran seyran ölüler
    bir giden bir daha dönmez gitti gider
    sen harami yusuf her yaranda bir çiçek açmış
    sen hasretli şâkir mapuslarda ölen şakir
    evlâdım kadir nasıldı o seni dağda mı vurdular?
    ya hüsne gelin yar yoluna serden geçmiş
    fâdimem sıtmalar girdi kanına fâdimem
    barakmuslu mezarlığı cümlenize mekân oldu
    barakmuslu mezarlığında koyun koyuna girdiler
    bir giden bir daha dönmez gitti gider

    barakmuslu mezarlığı cümlemize mekân oldu
    iki elim kızıl kanda selâmsız oğlu bekir'im
    hem babam hem dedem yâdellerde kurban oldu
    herkesin kökü toprakta bir ben köksüz gibiyim
    şavkın yok ateşin yok sen nasıl gecesin hey gidi
    gözün gönlün kararmış tadın tuzun kalmamış
    yıldızların hani yıldızların çiçeklerin nerdeler
    ben ne inim ne cinim selâmsız oğlu bekir'im
    benim babam benim dedem yad ellerde öldüler
    bir giden bir daha dönmez gitti gider

    neylersin oğlum bekir bak işte ben dedenim
    benim mezarım yoktur dardanos şehitlerindenim
    kül oldu yirmi-üç baharım kıvırcık bir mart günü
    başımı ayrı gömdüler gövdemi ayrı gömdüler
    ya gâzi ya şehid diye geldik şehid olduk
    iki gözümle gördüm topların ölüm tükürdüğünü
    tövbeler olsun göklerin veremli gibi öksürdüğünü
    neylersin oğlum bekir şehidlik alın yazısı
    benim dedemin de tarabulus'tan geldi künyesi
    biraderim ismail vurulmuş akar kanları
    ah şipka'nın balkanları ah şipka'nın balkanları
    ninen köyde uyudu biz gâzâda uyuduk
    kırıldı kanadımız kaldık çöllerde
    ya gâzi ya şehid diye geldik şehid olduk

    ben sakarya'da bir kavak ağacıyım yel eser inilerim
    sakarya ığranıp gider ben sakarya'yı beklerim
    selâmsız duran çavuş barakmuslu'dan
    ah başıma gelenler yapraklarım gözlerim
    ben sakarya'da bir kavak ağacıyım yel eser inilerim
    benim mezarım yoktur ben üçüncü taburdan
    bir kahbenin kurşunu geldi gelip ciğerimi deldi
    at ölür meydan kalır yiğit ölür şan kalır
    ben öldüm selâmsız çavuştan bir garib kavak kaldı
    telli kavak telli kavak ne uzarsın boyuna

    suya indi çakallar suya indi söğüt dalları
    söğüt yaprağı narin gözlerim yanıyor gözlerim
    kuş uçmaz kervan geçmez karanlık tuttu yolları
    ben ne inim ne cinim siz kimsiniz? kimsiniz?
    derviş gibi nerden gelip böyle nereye gittiniz?
    barakmuslu mezarlığı kımıldanır için için
    benim dedem benim babam yâdellerde öldüler
    yüreğimi zehir ettin sen nasıl gecesin hey gidi
    kapkara gözü yaşlı mezar taşına benzersin
    yıldızların hani yıldızların çiçeklerin nerdeler

    ben ne inim ne cinim selâmsız oğlu bekir'im
    yâdelde ölmek istemem dedem gibi babam gibi
    iki elim kızıl kanda sekiz boğaz avcuma bakar
    ağlar mı şipka'nın balkanları ben ağlarım
    babam duran çavuş'tan kavak ağacından dilerim
    telli kavak amanın telli kavak derdime bir çâre
    yüreğimde bir yılan çöreklenmiş yatar
    barakmuslu köyündenim selâmsız oğlu bekirim
    ben bu köyde doğmuşum bu köyde ölmek isterim
    metu