1. ispanya'nın güneyinde, katalunya bölgesinde bulunan şehir.
  2. birbirinden harika mimari eserlerle dolu akdeniz şehri. la rambla caddesi'nde oturup sangria içmeden dönmemek lazım.
  3. 2013 yazında gidip 3 gün kaldığım, tadı damağımda kalan, hala ara ara aklıma gelip, bi fırsatını bulsam yine gitmeyi istediğim adı güzel, insanları güzel, kendi güzel şehir. 3 günün böyle bir şehir için çok az olmasından mı, yoksa yolu buraya düşen herkesi bir şekilde kendine bağlayabilen sihirli yapısından mı bilmiyorum ama gözlerimi kapattığımda kendimi la rambla'da gezinirken, font magica'da suların ve renklerin dansını seyrederken ya da park güell'in masalsı atmosferi içinde aptal aptal sırıtırken buluyorum.
  4. mükemmel şehir. ansızın başlayan yağmurun üzerine 10 saniye geçmeden köşede beliren şemsiyeci hintli çocuklarından tutun da la rambla üzerinde yürürken size dik dik bakan fakat tip olarak yurdum insanından bir gram dahi farkı olmayan amcalarına kadar memleket hasretini minimuma indirecek bir dolu şey barındıran, güell gibi bir harikalar diyarına ev sahipliği yapan, çeşitli meydanlarında çeşitli sangrialar içebileceğiniz aşırı yaşanılası şehir.

    ayrıca merkeze yakın bir noktada (sanayi mahallesinin yanında) penise benzeyen bir gökdeleni vardır bu şehrin.

    edit: ekleme.
  5. gündüz işyerinizde topladığınız sıkıntıyı öğle tatilinde denize girerek bırakabilirsiniz. sonra bir duş alıp işinize dönersiniz. modern kentleşmenin en güzel örneklerinden biridir ayrıca.
  6. inanılmaz bir kaleydoskop diyebileceğim katalan müzik sarayı'nı barındıran şehir. gaudi ile tanınsa da joan miro, picasso, ulusal ve arkeolojik müzeleri de çok önemlidir. nedense hep madrid ile kıyasladığım şehir. ben madrid'i sevsem de barcelona ile daha çok ilgileniliyor. ispanya bize çok benzeyen bir ülke. medeniyet görmüş türkiye desem yanlış olmaz sanırım. barcelona da şehir olarak bu tanıma uyuyor.
    sezgi
  7. yaşamak için harika şehirlerden biri. plajı, şehrin tarihi bölgeleri, sıcak-hoşgörülü-yardımsever insanı, şehrin her yerine kolay ulaşımı, nefes alabileceğiniz parkları, her yerde asılı katalan bayrağıyla sanki bütün renklerin, zevklerin bir araya toplandığı yaşamaya değer şehirlerden biridir benim için. tabi eğer biraz paran varsa :D çünkü oldukça pahalı. ama en azından hayatımın 1 yılını orada geçirmek isterim.

    gezmesi çok eğlenceli, metro ağı şehrin her yerinde ve belirli noktalarda aktarma ücretsiz. sanıyorum 10 biniş 10-12 euro idi.

    yeme-içme restaurantlarda pahalı ancak, küçük cafe barlarda bira, tapas, pintxos denen zımbırtılardan yenebilir. orta halli cafe restaurantlarda doyacak kadar tavuk pirzola menüye 10-12 euro, la rambla gibi pahalı yerlerde ise bi beytiye 17-20 euro ödeyerek doyulabilir.

    doyduk madem gezelim artık :D bence, (eğer vakit varsa) bir şehri gezmenin en iyi yolu kaybolmak. bırakıyorsun telefonu, haritayı gözüne kestirdiğin bir sokağa giriyorsun. ne çıkacağı hiç belli olmuyor. bazen eski bir kitapçı, bazen çok güzel el yapımı bileklikler satılan güler yüzlü ablamızın dükkanına yolun düşüyor, haritada bulamayacağın kadar güzel bir sokaktan geçiyorsun, iki sokak öteden tanıdık gelen müziğin sesini takip ediyorsun bi bakmışın kemal sunal filmlerinden birinin müziği , bazen biri geliyor "bak şurayı da görmelisin kesinlikle" diyor takılıyorsun peşine. sokaklar ne gösterirse.

    paralı mekanlara pek girmeyi sevmiyorum mesela sagrada familia 13 euro civarı idi, casa mila, casa batllo 17 euro, parc guell 5-10 arası. mimarsan ya da mimari yapılara-tasarımlara ilgi duyuyorsan mantıklı tabi. ama ben buralara vereceğim para ile gezimi daha kaliteli bir hale getirmek için harcamayı tercih ederim ya da güzel bir hediye-hatıra kalabilecek bir hediye almayı.

    gezilecek yerler, en azından görüp, dışından bi fotoğraf çekmelik yerler;

    la sagrada familia, bitmeyen kilise deniyor. mimarı antonio gaudi 1926 da ölmüş ve o gün bu gün bitmemiş. halkın yardımıyla 2026'da bitmesi planlanıyomuş ama bence ibneliğine bitirmiyolar söyleyim. biterse kim bitmeyen kilise der ki? ne bitmek kullandım be bittim vallahi :D

    casa mila-la pedrera, dışından gayet hojdır. burayı da gaudi reyiz yapmış. foto asmalı konağın içini ne kadar merak etmiyorsam bunun içini de o kadar merak etmiyorum.

    casa batllo gaudi reyiz sanki masaldan çıkarıp koymuş bunu oraya. kesin bunun içi de güzeldir :D

    la rambla, uzunca bir cadde plaça de catalunya ile başlıyor colomb heykeline, denize kadar uzanıyor. caddenin ortasında ressamlar, sokak sanatçıları, cafeler, hediyelik eşya satan dükkanlar, barcelona store; forma 140 euro'ydu. bunun gibi keyifli, hareketli bir cadde.

    picasso müzesi'ni unutmayalım.

    barri gotic, la rambla'dan aşağı inerken , solda kalan kısım olarak adlandırılıyor. barcelona katedral'ini de içeriyor. hah bu bölge başta bahsettiğim kaybolmalık yer. kaybol, katedralin önünde süt-kruvasan yap, müzik ya da gösteri yapan insanları izle, sonra tekrar kaybol falan öyle.

    la rambla'dan indik köprüyü geçince karşıda maremagnum diye bir avm var belki lazım olur.

    bir gün de deniz-kum-güneş yaptık. bu kadar. bunlara ek hatırladıklarım olursa eklerim.
  8. ispanya'nın katalonya bölgesinin başkenti, ispanya'nın başkent madrid'den sonraki en büyük ikinci şehridir. tarihte aragon krallığı ve aragon prensliği'ne bağlı barcelona kontluğu'nun merkezi, katalanların en önemli siyasî, kültürel ve ticarî merkezlerinden biri olarak varolmuştur. (bkz: corona d'aragón)

    iber yarımadası'nın kuzeydoğu kıyısında hem işlek bir liman şehri, hem de önemli bir yönetim ve endüstriyel üretim merkezi olan barcelona, aynı zamanda bir turizm ve futbol şehri, bir eğitim ve kültür merkezidir.

    akdeniz'in kıyısında, costa brava'nın güneyinde sırtını dağlara dayamış bir ovanın üzerinde bulunan barcelona şehri, adını burada kurulmuş eski bir roma liman şehri olan barcino'dan almaktadır. limana yakın olan eski kentte bir katedral (bkz: barcelona katedrali) ve gotik üslûpta estetik yapılar vardır. eski kentin ana ekseni, bir zamanlar dağın sel yatağı olan, günümüzde ise kalabalık kafeleri, mağazaları, estetik latin danslarının sergilendiği eğlence mekânları, sokak sergileri, evcil hayvan ve çiçekçi dükkânlarıyla avrupanın en geniş ve en ünlü caddelerinden biri olan ramblas bulvarı'ndadır. şehrin en şık alış-veriş caddesi olan paseo de gracia'yı bünyesinde barındıran ramblas bulvarı, kuzeyde büyük bir ticaret merkezi olan plaza de cataluña'ya kadar uzanır. güneyde ise, paseo marítimo ile kıyı şeridi arasında uzanan bir dizi caddeden oluşur. ramblas'ta deniz kıyısındaki colombus anıtı'na çıkıldığında tüm şehri görmek mümkündür. anıtın hemen yanında, colombus'un gemisi santa maria'nın bir kopyası vardır. şehir meydanında ise büyük bir boğa güreşi arenası bulunur.

    barcelona, akdeniz'in en işlek, en hareketli limanlarından birine sahiptir. limanın kuzey ucunda denizcilerin ve balıkçıların yaşadığı güzel bir kasaba, limanın güneyindeki montjuic tepesi üzerinde de eski bir kale vardır. (bkz: castell de montjuïc)

    şehirde, modern mimarinin öncülerinden biri olan katalan mimar antonio gaudí'nin (1852 - 1926) modernizm akımına göre planladığı la pedrea ve müze olarak kullanılan guell sarayı gibi ünlü yapıları vardır. şehrin simgesel yapılarından biri olan gotik üslûptaki la sagrada família bazilikası ise gaudí'nin tamamlamaya ömrünün yetmediği çalışmasıdır. yapımına başlanan 1882 yılından beri parasal kaynağını halkın bağışlarından sağlayan bu devasa katolik kilisesi projesinin önümüzdeki on yıl içinde tamamlanması beklenmekte.

    barcelona'nın en önemli özelliklerinden birisi de bünyesinde barındırdığı çeşitli sanat müzeleridir. bu sanat müzelerinden en önemlileri; katalonya güzel sanatlar müzesi, federico mares müzesi, denizcilik müzesi (bkz: museo marítimo de barcelona) ve pablo picasso'nun eserlerinin sergilendiği picasso müzesi (bkz: museo picasso de barcelona) dir.

    katalan şehrinin diğer önemli kurumları köklü üniversitesi (bkz: universitat de barcelona) ve dünyaca ünlü futbol kulübü (bkz: fc barcelona) dır.