1. 10 dakikamı alan iş. sırrı erkek olmakta. (bu yorum girilirken erkek olduğu halde bavul hazırlarken uzun zaman harcayan ve kendine çile çektiren erkekler değerlendirme dışı bırakılmıştır.)
  2. tüm günümü bu işe harcadım yine kakalak gibi. kremler dökülüp saçılmasın da aman. şimdi annem burda olsaydı ne çok yardımı dokunurdu. yolluk bile yapardı canım anam.
  3. "götürülecekler listesi" yapılmış olsa da son dakikalara bırakılmaması gereken eylemdir valiz hazırlamak (bkz: murphy kanunları) . sabahın köründe -göz gözü görmüyordu uyandığımda hakikaten- kalkıp yerleştirmeye çalışılır, arananların bir kısmı zor bulunur. bir de temkinli biriyse hazırlayan, valiz de zor kapanır, üstüne oturmak filan gerekir :/ taşıyacak insanın potansiyeline göre valiz/çanta ağırlığı ve adedi ayarlamak da önemli tabii bu arada :)
  4. küçükken ne hevesliydim, hep bir bavul listem olurdu günler öncesinden hazırlardım. işte yok şu kıyafet şu tişört şu ayakkabı falan derken listemi heyecanla hazırlardım, annem de alay ederdi hep ne listesi hazırlıyon alt tarafı eşya koyacaksın diye. çok bozulurdum, o liste benim için inaılmaz bir yolculuk heyecanıydı.. sonra mp3 çalarıma yeni yol müziklerimi yüklerdim falan. arttık yollara öyle hevesli değilim eskisi gibi, çok mu bir yer gördüm gezdim de eski hevesim kalmadı, yoo hiçbir yer bilmem. ama o heyecan yok herhalde artık artık hep son dakika ne bulursam tıkarak hazırlıyorum. yol müziklerimi de atmıyorum. geçenlerde babam öyle bir tane listemi saklamış, duygulandım eccik..
  5. allah'ın belası iş. nefret ederim bundan oldum olası. liseyi yatılı okudum ben, üniversitede de aileden uzağım. epey uzağım hatta. işim gücüm bavul toplamak oldu haliyle 8-9 senedir. ancak bu zaman zarfında ben asla düzgünce bavul nasıl toplanır öğrenemedim gitti arkadaş.

    kocaman bavul, ağzına kadar dolu ama bakıyorum ağır değil. hep böyle olur. üstüne çıka çıka, temiz ve kirli kıyafetleri karıştıra karıştıra yerleştiririm hep. eve vardığımda annem sorar: "oğlum şu pantolonun nerede?", "şu gömleğini orada mı unuttun?", "bak şu renk tişörtün de gelmemiş :/" diye hep laf eder. ben de hep yer kalmadı diye geçiştirmeye uğraşırım. aslında haklıyım da hiç yer kalmaz. belki de ben öyle sanıyorumdur. annem aynı kıyafetleri ve daha bir sürü sevdiğim pasta böreği, eksik olan ihtiyaçlarımı da alır aynı valize yerleştirir ve gerçekten yerinden kalkmayacak kadar ağır olur. "eline geleni içine tepersen, katlamadan koyarsan tabii ki hiçbir şey sığmaz. azıcık öğren düzenli olmayı oğlum kaç yaşına geldin artık." der ve ben gülmeye başlarım. şaka maka o kadar eşyayı nasıl sığdırıyor ya? bu sadece düzenlilikle ilgili değil de mistik şeyler de varmış gibi geliyor bana.anne olmak böyle bir şey sanırım. tabii bir evlat da annesine ne kadar benzemez sorusunun da galiba canlı kanlı örneği benim. neyse bu başka bir başlığın hikayesi. ben gidip de valiz toplamaya başlayayım. tepilecek çok eşyam, gidilecek çok yolum var.
    ae
  6. toplayacağınız bavulun kendi ebatlarınızda olmamasına dikkat ediniz. ben bunları akıl edemedim çok eskiden. ama nereden bileceğim ki? daha önce hiç evden ayrılmayınca ne bilsin insan...

    treni çok kullandığım bir dönem işte o eşek kadar bavulu birinin yardımıyla yukarı, ona ayrılan yere koymuştuk. sabah nasıl alacağımı hesap edemedim yine.. yine benden upuzunnn birinin yardımıyla bavulu alıyorduk ki, o da ne? ben yerin dibine geçtim. uyuyan adamın kafasına geçti.. nasıl özür dileyeceğimi şaşırdım..

    kısacası ebatları iyi ayarlayıp zaruri şeyleri almaya özen gösterin. hem kendiniz hem de etrafınızdaki insanların sağlığı için..
  7. bavul toplarken şu vakumlu torbalar hayat kurtarıcı olabiliyor. vakumlu torbayı bavulun şeklini alacak şekilde, bavula yerleştirip tüm kıyafetlerimi içine dolduruyorum, sonra da elektrikli süpürgeyle hop küçültüyorum. geriye bissürüüü boş yer kalıyor. diğer ıvır zıvırlarımı da o boşluklara dolduruyorum. tek sıkıntısı kıyafetleri biraz kırıştırmasında ama o da düzgün katlanmayla minimum seviyeye indirilebiliyor. mesela gidilecek yerde ütü yapma şansınız olmayacaksa en azından havlu, don, pijama gibi parçaları vakumlu torbayla küçültebilirsiniz. ucuz da üstelik, her yerde de satılıyor.
  8. çok eşya, az bavulun sırrını açıklıyorum!

    10 yıllık tecrübemi aktarıyorum. toplanın hele...

    "kıyafetlerinizi katlamadan, sererek yerleştirin."

    hiçbir şeyi katlamayın. bakın tekrar söylüyorum.

    kat-la-ma-yın !
  9. minimum alana maksimum eşyayı yerleştirmek için kullanılan dürüm tekniği atalarımızın binlerce yıllık tecrübesinden bize kalan nadide bir teknolojidir. buna göre giysilerinizi ne katlıyorsunuz, ne de seriyorsunuz. her parçayı dürüm gibi sıkıca sarıp valizin içine salamura usulü yan yana yerleştiriyorsunuz.
  10. sanattır: .