1. sonuç zavallı ilkbahar giyotinleri
    güneşin ilgisiz damarlarıyla yapayalnız bir keder
    sendeki santa luçiya gözleri
    benimkisi harzemşah

    '-cahit zarifoğlu -

    a
    dehşetli üşüyor
    ansızın gözbebeklerinden alaturka kurtulmuş
    yoksa saçları bütün saçları dünyaya akıyor
    aksarayda ve üç kulaç derinde
    beklemek daha başka sırtüstü yatıyor
    bütün azaları kirlenmiş
    günahlarından işlenmiş apayrı tüyleriyle
    kızlığından tavşan dokunulmazlığı bir sahne mutlaka
    ve galiba
    karnının bir bölümünden sonsuz ürperiyor

    topyekûn bahriyeden ve murtazadan
    çırılçıplak saçlarıyla gizleniyor
    delikanlı kucaklardan hoşlandığı kadar
    derin yataklarda anlaşılmış
    haydarpaşadan binip kurtalanda
    trenden iner gibi bir kız

    beklemek daha başka şey
    sen benim kızlığını bildiğim
    kiliselerden kaçmış yağmur gibi gözyaşlarınla
    minareler gibi tutuldun
    sır vermez dip odalarına atıldın kahramanlığın
    başkalarına kalırsa her an dokunulmaktasın
    bunca tanışıklığımız varken
    sana dair
    bana söz düşmüyor eğer düşerse benimle kutsaldır
    buna rağmen
    başından bir maceradır geçmiş
    bin türlü makam geçmiştir derim


    b
    yaratılmanın bir yoksulluğu da gereklilik
    bir de
    öğünmüş gibi değil oysa kuşların
    ikimizi gece yirmi dört cephelerinde gözlemesi ustalıkla
    yüzde yüz bir tanımazlık sorunu

    her yanın dudaktır üstün bezelye taneleri
    senin kır çiçekleri ayarında laleliğin
    mayland'da hiç ama aşk değil
    bir tutam göz ağrısı
    aşk değil
    kana bulanmış bir yürek
    bir etek serüveni

    sonuç zavallı ilkbahar giyotinleri
    güneşin ilgisiz damarlarıyla yapayalnız bir keder
    sendeki santa luçiya gözleri
    benimkisi harzemşah


    c
    saygılı dudaklarınla yarıştım
    ince bir ilgi yaşadım kıvranışlarında
    gözlerinde 'harikulâde' yaş bulutları
    yürek safındaydım sen bin mil uzaktan koska

    göz değil aşk
    aşk değil bin çeşit göz

    bunca çıldırdım hem ilgisiz
    koridor görüp ölüyordum
    çizmeli tülbentli kız
    saçlarında yirmi yedi yıl lodos
    laleliden otobüse biniyor
    kimbilir nerede oturuyor
    her çizgisi ezmeyle bilenmiş
    üç 'aziz' bakışını yakaladım
    bin yıldır cephane taramış

    hep blek börd bir gözdeyiz
    sıra kimin
    benimse - rölans

    ----
    ve bu platin düşü gören bir daha uyanamadı.