1. ilk üretildiğinden bu yana geliştirilmesi için sürüyle cengaver mühendisin zihnine ihtiyaç duymuş olan, günümüzde ise milyonlarca insanın yaşayabilmek için kendisine bağımlı olduğu fenomen. insanlığın ürettiği en yararlı ve en tehlikeli buluş, teknolojinin temeli.

    dünyayı ele geçirmesi için bilimkurgu filmlerdeki gibi yenilmez robotlar üretmesine gerek yok. şu an bile insanlığın varlığı bilgisayarların düzgün çalışmasına bağlı gibi görünüyor zira.

    (bkz: olmasaydın olmazdık)
  2. insanlığın son 10.000 yılda ulaştığı 3 büyük dönüm noktasından biri. diğer ikisi için (bkz: sanayi devrimi) (bkz: elektrik) icat edilmesiyle son 60 yıl içerisinde insanlığı çok farklı bir düzeye taşımıştır. elle hesaplanamayacak şeyleri 0 hata payıyla hesaplamış, korkunç derecede komplike şeyleri tasarlamamiza ve simule etmemize olanak sağlamıştır. artık kredi kartlarının bile içinde minik bilgisayarlı çipler olduğunu düşünürsek, durum bu. bugünkü modern bilgisayarlar, yazılımlarını da dahil edersek, insan vücuduyla yarışacak derecede komplike.

    fakat hayatımızla bu kadar içli dışlı olmasına rağmen az kişi biliyor bilgisayarların nasıl çalıştığını. şaşırıyorum doğrusu. amerikada sırf bunun için insanları 10 dakikalık kodlama ve programlama kursları veriliyor. evet 10 dakika. birisi sizi yoldan çeviriyor, "bilgisayar nasıl çalışıyor merak ediyor musunuz" diyor ve 10 dakikada minicik özet geçiyorlar. hatta bu kampanya o kadar ünlü okdu ki, obama bile teşvik için javascript öğrenmeye başladı.

    gelişmiş ülkeler tıpkı amerika örneğindeki gibi, geleceğin 0 ve 1'lerle çizilmiş bir tablo olduğunu biliyor. ve nitelikli bilgisayar elemanı yetiştirmek için yırtınıyorlar. bir yönden çok hoş, bir yönden de ülkemizin halini düşününce hiç hoş olmayan bir olay tabi bu. bilimin dini milliyeti olmaz tabi, ama neden bizden çıkmıyor böyle şeyler? keşke çıksa... odtü bilgisayar kazanıp neden tercih ettin diye sormuşlardı birine. o da "matematikle çok alakam olmayan bir mühendislik istedim bilgisayar seçtim" demişti (%100 yaşanmış). yazık ne diyeyim...

    siz de belki bu yazıyı okuduktan sonra merak edersiniz, eğer işlerin nasıl yürüdüğünü merak edersiniz, youtube'dan "how do computers work?" başlıklı bir videoya dalarsınız. sonra oradan "how do softwares work?" ve belki böylece bir hobi edinmiş olursunuz.
  3. masaüstü olanları kullanırken şekilden şekle girdiğim alet.

    kendimi en rahat hissettiğim oturma pozisyonu, ayaklarımı, bilgisayar masasının desteğiyle havaya diktiğim pozisyon oluyor.

    oturma pozisyonu dedim ama elinde mouse olan şempanzeye dönüyorum. şimdi düşününce kendini temizleyen kedi gibi de görünüyor olabilirim tabii.