1. leblebi ve tarçın kardeşi. içilir mi yenilir mi yoksa kaşıklanır mı bilemedim. ortaya karışık bir ilişki bu. eksilerde ve hala bazı yerlerde -inanamadım ama bizim oradan geçti geçenlerde- akşamları ellerinde bozalar, satışa çıkarlardı bozacılar.

    irmik, su ve şekerden üretilir. bir rivayete göre öküsürük ve soğuk algınlığına iyi geliyormuş. tam da mevsimidir ayrıca. vefa bozacısı vardır ki, boza denildiğinde akla ilk gelendir.
  2. bozacı boozaacıı bozaaa.
  3. darı irmiği, su ve şekerden elde edilen bir kış içeceği.
    etimolojik olarak, farsçada ''darı'' anlamına gelen ''buze''den gelmektedir. ortadoğu ve kafkas ülkelerinde buha ve merissa da denilmektedir.
    tahılların fermente edilmesi ile ortaya çıkan bir içecektir. alkollüdür yani...
    darı, mısır, pirinç, çavdar, yulaf, buğday vb tahıllar haşlanır. maya ve laktik asit fermantasyonu oluşması amacıyla şeker eklenir.
    böylece bozamız oluşmuş olur.
    osmanlıda kırahathaneler gibi bozahanelerde vardı.
    osmanlı'da, 1670-1671 yıllarında, kıraathaneler yasaklanmıştır. bu sebeple bozahaneler de kapatılmıştır. 1700’lerde ise devlet yönetimi, bozahanelerin aynı kahvehaneler gibi ''tehlikeli'' olduğuna kanaat etmiş ve kapatma kararı devam etmiştir. bu süreç tazminata kadar devam etmiştir.
    türkiyede ki belli başlı bozacılar;
    vefa bozacısı-istanbul
    akman bozaları-ankara
    karakedi bozacısı-eskişehir
    sokak bozacılarını unutmayalım!
    booooozaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa