-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (8.47)
bu ülkede, cemil meriç'in "aynı kaynaktan fışkırdılar" dediği eserler dizisinin önemli bir halkası. "bir çağın, daha doğrusu bir ülkenin vicdanı olmak, idrakimize vurulan zincirleri kırmak, yalanları yok etmek, türk insanını türk insanından ayıran bütün duvarları yıkmak" isteği cemil meriç'in düşünme ve yazma çabasına her zaman yön vermiştir. elinizdeki kitap bir isteğin belki de en fazla berraklaştığı eseri: "bu sayfalarda, hayatımın bütünü, yani bütün sevgilerim, bütün tecrübelerim var. bana öyle geliyor ki, hayat denen mülakata bu kitabı yazmak için geldim.
-
cemil meriç'in kendine has üslubu ile her konuda ahkam kestiği, okuyanı cahil hissettirdiği eseri. okumak lazım. -
ahkam keserken kimsenin karşı çıkamayacağını hissettiren cemil meriç eseri,başucu kitabım. -
cemil meriç klasiği.. sözlük kullanmakta fayda var -
yüzüncü entrymi nereye girsem diye düşünüyordum, herhalde daha münasip bir başlık olamazdı.
mütecessis bir fikir işçisinin elinden çıkmış en nadide eserlerden birisidir. fikir sancısı çekenler birbirlerini tanırlar. kitap okurken görme yetisini yitirecek kadar okuma sevdalısı olan cemil meriç herhalde bu konunun en meşhurlarından biridir.
şu ülke toprakları üzerinde yaşayan halkları, yaşanan olayları anlamak derdinde olan bir insanın en azından bir okuması gereken bir kitap. -
yaşadığı dünyayı sorgulamıştır cemil meriç bu eserinde. kitap okuyucusuna pek çok konuda yeni bir bakış açısı kazandırıyor, okuyucusunun ufkunu genişletiyor.
bence cemil meriç okumaya başlamak için en uygun eserdir aynı zamanda.
!---- spoiler ----!
kendimizi tanımak… ruhumuzun mahzenlerinde bizden habersiz yaşayan bir alay misafir var. berhanenin bazen bir, bazen birkaç odası aydınlık. işık binanın üst katlarında. kendini tanımak. kendini, yani eriyeni, dağılanı, dumanlaşanı. sen acıların, utançların, zilletlerinle aynısın. rüyaların, hayallerin dileklerinle bir başkası.
gideceksin. tanrılar bile rolünü bitiren aktörler gibi kâh birer birer, kâh hep beraber çekiliyor bu sahneden. senin zavallı gölgen zaman perdesine belki bir kere bile aksetmeden, oyuna katılmayan bir kukla gibi unutulup gidecek.
!---- spoiler ----! -
bu ülke'de,başlıkların çeşitliliğinden de anlaşılacağı üzere, cemil meriç'in farklı disiplinlerdeki tam yetkinliği ortada. kitabı elime alırken ve ön sözü de okuduktan sonra kendime telkin etiğim sav, c.meriç'in siyaseti aşan,siyasetin üzerinde biri olduğuydu. bu savımın doğruladığını söyleyebilirim. yine de, belki de kendisin de iddia ettiği gibi, batı'ya ait olan ideal olarak görülegeldiğinden bazı saptamalarını aşırı bulduğumu ifade etmeliyim. farklı başlıklar altında doğu'da yaşanan aksaklıkları öze inerek ele almış olsa da eleştirdiğim bölümlerde ortaya tam bir iyi-kötü doğu-batı zıtlığı koyulmuştu. ayrıca son kısımların birinde yığınları kadınlarla bağdaştırması ve yığının da tıpkı kadın gibi "namus"unu kurtarmak için zorbalara bel bağladığını ifade etmesini açıkça cinsiyetçi buldum.
genel bir değerlendirmede, edebiyat ve sosyoloji tarihinin es geçilmemesi gereken değerli bir yapıtı. -
eleştirel. fakat gerçekleştirdiği bu işin dayanağınıda sunmuyor değil.
öyle sanıyorum ki "bu ülke'nin yazarı" bu ülkede yalnız kalabilmiş, okumanın ve yazmanın kültürel kısmını özümseyebilmiş, hiçbir tarafa çekilemeyen çünkü anlattıkları net olan fakat böyle olmakla da hiçbir tarafın karşısına alamadığı ve almak istemediği ender yazarlandandır.
yazarın yaşadığı dönemin şahsiyetlerini, mecmualarını , bu şahsiyet ve mecmualar üzerine beyan edilen fikirleri içten merak edenlere bir kapı aralığı.