1. on kişiye daldım, ejderhaya uçan kafa attım falan bunlar bana göre tam olarak cesaretin karşılığı değil. bunlar, anlık olabilecek şeyler sanki. yani birden gözün döner teaaamınakoayoaaaoooo diye atlarsın on kişinin arasına, dayak yersin atarsın artık allah ne verdiyse. esas cesaret önceden planlı programlı bi hareket esnasında belli olur gibi geliyor bana, yoksa şüphen mi var? özellikle suç dünyası, anarşik olaylara karışma gibi şeylerde cesaret harbiden çok önemli.

    blow diye bi film vardı hani, coni dep oynuyodu. normal bi elemanın uyuşturucu baronu oluşu anlatılıyordu filmde. bi sahnede herif bavuluna koyduğu eşşek kadar uyuşturucu ile havaalanı kontrolünden geçiyordu hiçkorkmadan. esas cesaret o işte la.

    bi keresinde gavuristandan dönücez uçakla, ben de bi arkadaşı aradım bi istediğin var mı diye. getireceğimden değil tabi de kibarlık olsun diye. telefonda geyikleşirken herif ''olm bi parça esrar maddesini diş macunun içine koy foşetle, getir'' dedi. ben de güldüm meh meh kapandı konu. sonra havaalanına gittik uçağı bekliyoruz işte. sırt çantamı koydum yere, ayaklarımın arasında duruyor. birden karşıdan polisler belirdi, yanlarında da köpek var gtk. ağzına tükürdüğümün köpeği 258 kişinin arasından beni seçti, geliyo.

    lan olmayan esrarın korkusu sardı vücudumu. ya olsaydı diye düşünüyorum. köpek çantayı koklamaya başladı sonra, polisler de uzaktan geliyolar aheste aheste. ben terlemeye başladım, gözüm karardı gtk. lan diyorum sakin ol yok bi şey çantada beynini sktiim. ama yok arkadaş bu biraz daha sürerse ben gidip itiraf edicem polise.

    +abii taaam abiiii. ben koymayı düşündüm bi ara ama koymadım ağğğaaabbiiiii. şakalaştık biz arkadaşla aaağbbiieeeeyy. noolur beni hapislere koyup da lanet olası beyaz götümü zencilere sktirtmeyin aağbbiiüüeeeaaaa. mendili tutup da gezmek istemiyom ağğğğbiyeeeee.^:oz^

    diye ağlamak üzereyim. neyse sonra bastı gitti köpek, polis abiler ablalar da geçtiler yanımdan. hatta biri şööle selam verir gibi yaptı ben yine bi ürperdim. işte o zaman anladım ki bende cesaret yok kardeş. suç dünyasına girmem mümkün değil ve işte o günden sonra organize suç çetelerine yolladığım bütün cvleri geri çekip nalburluk sektörüne yöneldim.
  2. sihrin olmadığını ilk kez anladığınız zaman gibi. ya da dualarınızın sadece havaya söylenen boş kelimeler olduğunu, cevap gelmeyeceğini, hatta dinleyen birinin bile olmadığını fark ettiğiniz o an.

    sert bir çelmeyle ayağınızın yerden kesildiği o soğuk, buz gibi an.

    çaresizlik. boğucu, korkunun son fazı. dibe vurmak. son kez en yoğun haliyle korkuyu hissetmek. fiziksel acıyı aratacak şekilde can yanması.

    ama bu kadar. bir anda her şey bitiyor. tamamen farklı bir his her hücrenizi sarıyor, cesaret.

    bazılarına göre korkuya karşı koyup ona üstün gelmektir cesaret. bana sorarsanız ona yenik düşmektir. daha kötüsü olamayacağını anladığınız an cesaret başlar. umut kaybetmektir cesaret.

    bir duyguyu yenmek için onu uçlara kadar hissetmek gerekiyordur belki.

    korkuya yenilmektir cesaret, onu sonuna kadar tanımaktır.
  3. gazla sık sık karıştırılan durum. gaza gelip kendini cesur sanan şapşallar korku filmlerinde ilk ölenlerdir misal.
  4. ernest hemingway'in "baskı altındaki nezaket" olarak tanımladığı kavram.