• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.00)
close encounters of the third kind - steven spielberg
film, 1945 yılında kaybolmuş askeri uçakların bir anda mojave çölü' nde ortaya çıkması ile başlar. uzmanlar bu olaya bir anlam verememiştir. bir uçak pilotu, havaalanı uçuş ekibi iletişime geçer. uçak pilotu kendilerine doğru uçan bir cismin geldiğini ve parlak ışıkları olduğunu raporlar fakat ne pilot, ne havaalanı ekibi bu rapora ufo vakası olarak geçilmesini istemez. bu olaylardan farklı olarak roy neary (richard dreyfuss) bir gece iş için aracı ile dışarıya çıktığında ufo' larla ilk temasını yaşar. aynı gece süresince birçok kişi farklı yerlerde ufo' ları görme şansına sahip olur. roy neary o gecenin ardından aklına girmiş olan fakat tam olarak kestiremediği bir amaç için uğraş verir. zihninde sürekli olarak bir görüntü belirmektedir ve bu yüzden çılgınca şeyler yapmaya başlar. kötü ruh halinden dolayı eşi ve çocukları arasında da olumsuzluklar yaşanır. roy neary' nin eşi ronnie (teri garr) daha fazla dayanamayıp evden ayrılır. roy ise artık kafasındaki netleştirip zihnindeki resmi bir heykeline dönüştürmüştür. tesadüfen televizyonda heykelini yaptığı yerin (tepenin) görüntüsünü görür ve oraya gitmek için hemen yola çıkar. roy cephesinde yaşanan bu olaylar ile paralel olarak jillian guiler (melinda dillon) adlı bayanın oğlu barry bir gece annesinin tüm çabalarına rağmen ufo' lar tarafından kaçırılır. jillian yaşadığı deneyim sonunda roy ile aynı kaderi paylaşmaktadır, o da zihnindeki yeri resmetmeye çalışmıştır. bu yerin gerçekte var olduğunu öğrenince de oraya doğru harekete geçer. jillian ve roy' un gitmeye çalıştığı yer ise ordu tarafından çoktan karantina bölgesi ilan edilmiş ve insanları uzak tutmak için havada zehirli bir gazın olduğu iddiası çıkartılmıştır. ikili buna rağmen içlerindeki anlam veremedikleri duygusu ile yollarına devam etmektedir. ordu' nun engelleme çabalarına rağmen tepeye ulaşmış ve hükümetin tepenin arkasında kurduğu özel iletişim alanını bulmuşlardır. burada bilim insanları ufo' lar ile iletişim kurabilmek için özel bir ses sistemi ve çalışma alanları geliştirmişlerdir. gece nihayet ufo' lar tekrar ziyarete gelir. önden ufak uzay araçları bölgedeki pist üzerinde dolaşırlar, daha sonra ise ana uzay gemisi bölgeye gelir. bilim insanları notalar ile bu gemiyle iletişime geçerler ve karşılığını bulurlar. birkaç kez karşılıklı ses göndermeden sonra ana uzay gemisi yere yaklaşır ve çıkış kapağını açarak yıllar öncesinde ve yakın geçmişte kaçırdıkları insanları serbest bırakır. bu kişilere barry guiler de dahildir. bunun ardından da gemiden çıkan birçok uzaylı insanlara yaklaşarak, bilim insanlarının özel bir insan olduğuna inandıkları roy neary' i yanlarında götürürler. wiki


  1. bilim kurgu sinemasının ilk örneklerinden '77 yapımı mistik, fantastik, absürt, komik bir film.

    çekildiği dönem göz önüne alındığında günümüzün gişe filmlerini andırıyor. yazan ve yöneten steven spielberg, uzay ve uzaylı denince akla gelen en temel unsurları ve günün elverdiği azami koşullarda görsel efekti öylece masaya dökmüş, araya biraz kahramanlık öyküsü, biraz "arka bahçemde ufo gördüm, uzaylılar beni incelemek için kaçırdı!" insanı ve biraz da aşk serpiştirerek keki oluşturmuş. pastanın üstünü de aptal figürlerle doldurarak cazibe katmaya çalışmış. ortaya hayal gücünden yoksun, pek lezzetli olmasa da aralardaki saçmalığın ve dümdüzlüğün verdiği tatla tebessüm ettiren sevimli ve kaotik bir film çıkmış. bu kadar gömmeme rağmen izlerken epey keyif almıştım :)
  2. 77 yapımı olduğu gözden kaçırmayarak izlendiğinde bence oldukça iyi bir bilim kurgu filmi. gerçi 2001; a space odyssey 68 yapımı ama olsun, o bambaşka bir şey, kıyas kabul etmez. her halükarda, bugün bence yersiz yere çok fazla gömülse de aslında gayet iyi, izlemesi keyifli, zuzaylılarla iletişim konusuna zekice yaklaşmış bir bilim kurgu.

    40. yılı olması nedeniyle 1 eylül 2017'de türkiye'de tekrar vizyona girecekmiş.
    mesut
  3. yukarıdaki tanıtım kısmında tüm film anlatılmış spoiler takıntısı olan okumasın.

    eski bir film olduğunu unutmadan izleyince güzel film ama bana sonu bir yere bağlanmadı gibi geldi. "uzaylılar var ama bunu bizden saklıyorlar." ana tema ise olmuş ama o askerler falan bir şeyler anlatsalardı ya da neden roy onu anlasaydık ne bileyim. bir şeyler eksik kaldı ya da ben anlamadım.

    pişman mıyım? asla.