1. eğer slow müzik eşliğinde sevdiğiniz insanla ediyorsanız dünyada yaşayabileceğiniz en güzel birkaç şeyden biridir.
  2. kimisi için dans; düğünde ya da gece kulübünde tepinmek iken,
    kimisi için aşktır, hayattır dans.
    hayatın tüm olumsuzluğundan uzaklaştığın, adeta terapidir dans.
    herkesin bir ilacı vardır. kimisinin ilacıdır dans.
  3. zincirlerle şekillendirilmiş hayat sıradanlığımızdan kurtuluş çırpıntıları gibi gelir bana dans etmek. bazen kafayı bulmak gerekir üzerlerimizdeki yüke rağmen ellerimizi ve kollarımızı sallayacak cesareti bulabilmek için. çoğumuz başka çırpınışları taklit ederken bir kısmımız sanat katar işin içine. hatta kimileri öyle güzel çırpınırlar ki sanki zincirleri yokmuş gibi görünürler insanın gözüne.
    bana göre dans etmenin karşısındaki büyük küçük her engel özgürleşmek isteyen güruha karşı hazırlanmış bir perdedir.
  4. ciğerlerim sökülene kadar yapmak istediğim eylem. o kadar çok seviyorum ki dans etmeyi, benim gibi öz güvensiz bir insana aniden iğneyle öz güven hormonu verilmiş gibi yapıyor. dans ederken kendimin en iyi versiyonuna dönüşüyorum sanki. iyi ki var dans etmek!
    son olarak, “laissez lire, et laissez danser ; ces deux amusements ne feront jamais de mal au monde." -voltaire
  5. zevkli bir aktivite. disko tarzı dans etmek değil de tango, vals gibi danslar öğrenmek istiyorum