1. 10 ocak 2016'da kanser hastalığına yenik düşerek vefat etmiş olan, ünlü ingiliz müzisyen. bir şeyler yazmalıyım ama şunu da belirtmeliyim ki, şarkılarını arada sırada dinliyor olsam da kendisinin hayranı değilim. ama bunun da benim için bir önemi yok zaten. zira beni başka bir yerden yakalamış bir kişilik oldu david bowie. o yüzden bu yazı da bir güzelleme değildir.

    benim için önemli olan, insanlara kendini müzisyen olarak tanıtmaya başladığı günden beri oynadığı kedi-fare oyunları, cevapsız nanikleri ve hayatını herhangi bir tiyatro oyununa çevirişi oldu. hem de büyük bir irade gerektireceğine inandığım, vasat bir tiyatro oyununa... hem de herhangi bir diğer insanınki kadar vasat. tıpkı beckett gibi, yüzüne bakınca hiçbir şey görmemenin sevincini yaşardım. ta ki ölene kadar.

    benim için bir müzisyenden ziyade, kuyuya taş atan bir deli olarak hatırlanacaktır.
  2. vefat ettiğini bu sene haberlerde görmüştüm. (aman tanrım neredeyse 1 sene olmuş) ama vefatı o zaman o kadar da benim için anlamlı olmamıştı. fakat; şimdi şu hayatımda dinledğim en iyi seslerden biri. işıklar içinde uyu bowie.
  3. Müzisyen kimliğinden önce prestij 'deki nicola tesla rolüyle tanıdığım sanatçı.
  4. uzay mekiğe binip buralardan gideli bir yıl olmuş. gözü hep daha yukarısındaydı zaten.
    ne kadar çıkılabilirse, ne kadar uzaklaşılabilirse yeryüzünden.
    birkaç gün önce de bize oralardan bir kesit göndermiş. müziğin olmadığı yerden, sessiz, pişmanlıktan uzak, plansız. onun yalancısıyım. gelin siz de bu yalana ortak olun.
    no plan