delirmek



  1. insan delirdiğinin farkına varmazmış. aman allahım aklımı kaçırıyorum dediğim noktada içime bir rahatlama gelir, ruh halim bir tık iyiye gider bu yüzden.

    aslında bu sözü bir profesörden öğrendiğim zaman hayatım kolaylaşmaya başladı diyebilirim.
  2. akıl sağlığını yitirmek. bunca olan bitene rağmen "ama yol yaptılar" diyebilmek.
  3. ben bir defasında eşiğine geldim. hic anlamadılar, sevmediler, güya cok cok iyi kalpli insanalr gelip konuşmadılar. manasız manasız baktılar.
  4. ders yaparken , dışarı gece çıkınca, akla gelen her fırsatta alkole sarılma durumudur benim için. alkolik değilim ama delirdim sanırım.
  5. tüm sorun kurşunlarının, insan bakışlarının sizi sıyırması.
    sizin de kafayı sıyırmanız.
  6. bilincinizin ve gerçeklik algınızın toplumun ortalama bilincinin ve gerçeklik algısının dışına sapması.

    önemli olan kimin haklı olduğu değildir. dünya dönüyor diyen galileo galilei da deliydi, en-el hak diyen hallac-ı mansur da deliydi.

    hayatta kalabilmek için haklı da olsanız, deliliğinizi kendinize saklamanız gerekir. çünkü toplum ne derse desin, siz ne derseniz deyin, dünya dönmeye devam ediyor.

    (bkz: eppur si muove)
  7. delirmedim ama ramak kaldı yavaş yavaş bu toplum beni delirtiyor ne sorunları düzgün oturup çözmeyi biliyoruz nede karşımızdakini sabırla dinlemeyi biliyoruz ne saygı var ne özveri biraz suçu kendimizde görsek belki biraz daha olumlu birşeyler olabilecekken daha çok baskı sindirme tartışma kavga kaos derken deliriyoruz tolum olarak ruh sağlığımız bozuluyor. kocası karıyla bir bardak su için ,komşu komşusuyla zile bastın diye vs uzar gider işte sebepler bunlar değil aslında altında kıskançlık fesatlık iki yüzlülük tembellik var belki daha başka şeyler, asıl sorunları çözmekten kaçıp yapay şeyler üzerinden cinnet geçiriyoruz.