-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (7.00)
1900'ler izmir'inin dönüşüm sancılarıyla yoğrulmuş büyük bir aşkın hikâyesi
izmir, 1908. iki yüz yıldır kentin iliklerine işlemiş mutlu hayat, görünmez bir tehdit altında. sokaklardaki kalabalık, her zamanki günlük işlerinin peşinde koşuşturuyor gözükse de, yaklaşan tehlike seziliyor, izmir'in uykuları tatsız kâbuslarla bölünüyor. dido ve nikos, bir gün, tam da bu değişim rüzgârları altındaki şehrin davetsiz misafiri oldu. izmir onlara, onlar izmir'e karıştı. kaderleri sanki kordon'un siyah beyaz, dalgalı kaldırımlarında yazılmıştı. bazen siyah, bazen beyaz. ama hep ilerleyen... şehrin onlara hazırladığı gelecek, tarihin ve insanlığın hafsalasına sığmayacak sürprizlerle doluydu. dido ve nikos, yaşamı ve aşkı, gittikleri her yere yanlarında götürdüler. aslında olmamaları gereken yerleri daima evleri kıldılar. izmir'den öğrendiler ki, ...aşk sadece başlangıçtı.
(tanıtım bülteninden)
-
yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.
bu şehir arkandan gelecektir.
sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
başka bir şey umma-
ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
öyle tükettin demektir bütün yeryüzünü de.
konstantinos kavafis
kavafis’in ‘’barbarları beklerken’’ kitabından ‘’şehir’’ şiirinden bu güzel alıntıyla ve efe moral’ın kendi çevirisiyle başlıyor.
bir yanda izmir’in tarihi, defalarca yıkılıp yakılışı, yeniden doğuşu,
diğer yanda bu felaketin içinde her türlü zulmü yaşayan azınlıklar, izmir’den vaz geçmek zorunda bırakılanlar, ölüm pahasına vaz geçmeyenler, bunun için adını, kimliğini, dinini değiştirmek zorunda bırakılanlar,
bir diğer yanda tarihi efsaneler
bütün bunların içinde tertemiz bir aşk…