don




  1. günümüzde külot (^:kilot^)manasına gelse de aslında eskiden anadoluda karasal iklim olduğu için kışın içlik giymeden pantolon giyerseniz donacaginiz için annenin zorla giydirdigi içlik. 2.1 sürümü için (bkz: paçalı don)
  2. regular show dizisindeki rigby'nin abisi
  3. iki şekilde meydana gelir;
    - bulutsuz bir ortamda güneş doğar, güneş ışınları ile birlikte ortaya bir soğuma belirir.
    -durgun bir gecede, aşırı erime durumuna geçen çiğ, güneş doğumu ile birlikte, aniden donar.
    her iki şekilde de sabah, ve bulutsuz bir zamanda olur.
    yav güneş varsa, nasıl don olur? diye aklınızda bir soru belirebilir arkadaşlar.
    ısınan hava genleşerek yükselir. yani yeryüzüne güneş vurdukça ısı genleşerek, yeryüzünü terk eder. buda dona sebep olur.
    özellikle akdeniz bölgesinde, mandalina, portakal gibi dona toleransı olmayan bitkiler için don tehlikesinin arttığı dönemlerde, çiftçiler bahçelerinde araba lastiği yakarak, dumanı arttırmaya, böylece topraktaki ısının genleşerek kaçmasına engel olmaya çalışırlar.
    https://www.mynet.com/cukurovada-ciftciler-dona-karsi-onlem-aliyor-4050096-myvideo
  4. atların rengi için kullanılan sözcük. başlıca at donları yağız, doru, kır, kula ve ak. bunların arasında bazı ara tonlar ve karışık renkler de var.
  5. eski türkçede elbise, kıyafet anlamındaki sözcük. bu anlamı, dede korkut hikayelerinde çok geçer; 'kara donlu kafirler....."
    mecaz kullanımı da vardır: 'insan donunda göründüm........' gibi.
    hero