-
tcg dumlupınar.
4 nisan 1953te, 86 kişilik mürettebatıyla akdenizdeki nato tatbikatından dönerken, çanakkalenin nara burdnu açıklarında isveç yük gemisi naboland 'la çarpışmış ve batmıştır. kaza sırasında denizaltının köprü bölümünde olan 8 kişi denize savrulmuş, bu 8 kişiden 5 kişi kurtulabilmiş, (2si pervaneye kapılmış ve 1 i boğulmuştur) 81 denizci dumluyla birlikte batmıştır.
81 kişiden 22 kişi denizaltının kıç torpido dairesine sığınmış ve kurtarma çalışmaları sırasında denizaltı battı şamandırası sayesinde yalnızca bu kıç torpido dairesiyle iletişim sağlanabilmiştir.
kurtarma çalışmaları 72 saat sürmüş, boğazdaki ters akıntılar sebebiyle dumlunun yüzeyine ulaşılsa bile 81 denizci kurtarılamamıştır.
denizaltı battı şamandırası sayesinde yapılan görüşmelerde önce denizcilere sigara içmemeleri, şarkı söylememeleri böylece içerideki oksijeni mümkün olduğunca idareleri kullanmaları söylenmiştir.
72 saatin sonuna yaklaşırken umutlar azalınca artık sigara içebilecekleri söylenmiştir.
dumludan gelen son mesaj astsubay selami özben'dendir ve dumlunun acısını hala böyle derin yaşanmasına büyük etkisi vardır: "biz ölüyoruz vatan sağolsun"
-
bu cümleden kısa süre sonra şamandıradan denizaltıya giden telefon kablosu kopmuştur.
-
çocukken, denizaltıları merak eder, denizaltıcı büyüklerimize sorardık; battığında içerdeki hava azalıyor o zaman ne olur diye... hep geçiştirirlerdi. biraz daha büyüyüp dumlu faciasını iyice araştırınca, bunun hakkında o büyüklerle daha ciddi konuşunca öğrendim ki; oksijen azalıp, insanlar artık bayılma evresine gelince o bölümdeki en rütbeli asker silahını çeker herkesi tek tek vurmaya başlarmış...
iletişim kaybolduktan sonra dumluda neler olduğunu kimse bilmiyor.
ruhları şad olsun. -
bu konu hakkında (bkz: dumlupınar - bülent çaplı) kitabı ve
(bkz: dumlupınar - son söz: vatan sağolsun - savaş karakaş) belgeseli çok iyi birer kaynak. -
deniz tarihinin en acı vakalarından birinin yıl dönümü bugün.
battı şamandırası ahizesinden yapılan görüşmede aşağıdan astsubay selami özben "manometre 267 kadem gösteriyor.. doğru mu?" diye sorar...
bu trajik soruya cevap veremez üsteğmen suad tezcan.
biliyordur o kadar derinlikten kurtarmanın mümkün olamayacağını...
ruhları şad olsun deniz şehitlerinin. -
olayın yaşandığı sırada, battı şamandırasını bile kaybederler aslında ve belki de müdahele edebilecekleri bir kurtarmaya başlamak için devlet erkanından bazı kişileri de kurtarma gemisi açılmadan beklemek durumunda kalmıştır. ilginç bilgiler, ilginç tecrübeler, trajik vakalar.