eduardo galeano

Kimdir?

eduardo galeano, montevideo, uruguay'da, orta sınıf katolik bir ailede doğmuştur. çocukluğunda futbol oyuncusu olmak istemiş, gençliğinde birçok farklı işte çalışmıştır. 14 yaşında ilk politik çizgi romanını, sosyalist parti'nin haftalık yayın organı el sol'a satmıştır. gazetecilik kariyerine 1960'larda, marcha'da editör olarak başlamıştır. 1973'teki askeri darbe sonucunda hapse atılmış, daha sonra da sürgüne yollanmıştır. arjantin'e yerleşmiş ve bir kültür dergisi olan, crisis'i çıkarmaya başlamıştır. 1976'da arjantin'de videla rejimi, askeri bir darbe ile iktidara gelince ülkeden ispanya'ya kaçmak zorunda kalmıştır. burada ünlü üçlemesi, memoria del fuego "ateş anıları"nı kaleme aldı. “insanların, özellikle de latin amerika halkının mustarip olduğu unutkanlıkla savaşmak için” yazdığını belirten eduardo galeano, chavez, obama'ya latin amerika'nın kesik damarları kitabını hediye etmeden önce de çok tanınan, çok okunan bir yazardı. ama bu olay, onun tüm dünyada çok satanlar listelerine girmesine yol açtı. yazarınve günler yürümeye başladı, aşkın ve savaşın gündüz ve geceleri ve aynalar isimli kitapları yayınevimiz tarafından yayımlanmıştır. tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sevilen galeano, 1985 yılında geri dönebildiği montevideo'da yaşamaktadı


  1. 1940 yılında doğan yazar, 13 nisan 2015 yılında vefat etmiştir.

    dünya büyük bir yazar ve güzel tertemiz bir insanı daha kaybetti.
  2. latin amerika'nın kesik damarları'nı, şili'de tepetaklak'ı okurken, latin amerika'yı ve dünyayı daha iyi anlamamı sağladığın için teşekkür ederim. bir yakınımı kaybetmiş kadar üzgünüm. kitaplar aracılığıyla edindiğimiz dostlarımız da yakınlarımız değil mi zaten?
  3. "seçmenler, oy kullanır, ama seçmezler. polisler, suç işlemekten, suçla savaşmaya zaman bulamazlar."
  4. "kişi kendisini başkalarına anlatma, onlarla bağlantı kurma, acı olayları duyurma ve sevincini paylaşma gereksiniminden yazar. kişi, kendi yalnızlığına ve başkalarınınkine karşı yazar. yazının bilgi aktardığı ve okurunun dili ve tutumu üzerinde etkili olduğu, kendimizi daha iyi tanımamıza ve birlikte kurtuluşumuza yardım edeceği inancındadır. ne var ki başkaları kavramı çok belirsizdir, insanın rengini belli etmesi gereken kriz dönemlerinde tarafsızlık yalana çok benzeyebilir. gerçekte insan mutluluklarını ve felaketlerini yüreğinde duyduğu tüm kişiler için, yetersiz beslenenler kenar mahalle sakinleri gerillalar, bu dünyanın tüm ezilenleri için yazmakta, bunların çoğu ise okuma bilmemektedir. ve okuyabilen az sayıdaki kişiden kaçının kitap alacak parası vardır?"^:söz mezbahası^
    mutlu
  5. galeano ile yapılan bir söyleşiden: "büyük, modern şehirlerde otomobillerin diktatörlüğünde dayatılan yaşam tarzı hoşuma gitmiyor. biz insanlar yürümeyi unutuyoruz. bacaklarımız var ama her seferinde onları daha az kullanıyoruz. gerçekte bacaktan daha çok tekerleklerimiz var. tamamen motorize olmuş durumdayız. üstelik ben yürürken sözcükler de içimde yürüyor. yani ben yürürken yazıyorum, hikâyeler ben yürüdükçe içimde yürüyen sözcüklerle büyüyor."
  6. mutlu
  7. "ve günler yürümeye başladı.
    ve onlar, yani günler, bizi yaptı.
    ve bu şekilde doğduk biz.
    yani günlerin çocukları,
    sorgulayıcılar,
    yaşamı arayanlar."
  8. “Görevliler, görevini yapmaz.
    Politikacılar, konuşur ama hiçbir şey söylemezler.
    Seçmenler, oy kullanır ama seçemezler.
    Bilgilendirme medyası bilgilendirmez.
    Okullar cahillik öğretir.
    Yargıçlar, kurbanları cezalandırır.
    Ordular, kendi vatandaşlarıyla savaşır.
    Polisler, suç işlemekten, suçla savaşmaya zaman bulamaz.
    Kârlar özelleştirilirken iflaslar kamulaştırılır.
    Para, insandan özgürdür.
    Yoksullara yiyecek verirseniz ‘aziz’, neden yiyecekleri olmadığını sorarsanız ‘komünist’ olursunuz.
    Bağımsızlık haysiyetin diğer adıdır…”

    soner yalçın yazmış.
    mutlu
  9. ''oysa bizim tek bilmek istediğimiz yoksulların neden yoksul oldukları. sakın onların açlığı bizi doyuruyor ve çıplaklığı giydiriyor olmasın?'' gibi yutkunduracak nice düşündürücü sözlerin sahibi.
  10. "insanların, özellikle de latin amerika halkının mustarip olduğu unutkanlıkla savaşmak için" yazdı hayatı boyunca