1. şehir hayatının bunaltıcı yanlarını geride bırakıp kaçıp gitmek isteyen çok vardır ben gibi. ben seneler evvel istanbul' da yaşanmaz dediğim de; senin gibi gözünü burada açmış büyümüş biri bundan nasıl bahseder diye gözlerini pörtletiyordu millet. iyi de arkadaş mutlu ediyor mu bu yaşam biçimi sordunuz mu hiç kendinize?

    pek çoğumuz iş sebebiyle büyük şehirlere demir atmış durumdayız ama hayallerini gerçekleştiren bir sürü, bir sürü insan var. büyük makamlardaki görevlerinden vazgeçip bir köyde yaşamlarına devam ediyorlar.

    onlar bireysel olarak hareket edenler. eko köy ise teşebbüsünüze bir nebze olsun katkı sağlamak ya da merak ettiğiniz noktalarda sizi aydınlatmak, her şeyi yerinde görüp yaşamak adına bir olanak sağlıyor. bir kısım şehirlerde seçilen bazı köyler, eko köy olarak tanımlanmış. buraya gelen misafirler sadece konaklama ücreti veriyor. ekmeğini kendi yapıyor-öğreniyor; domatesini, biberini, salatalığını kendi ekip biçiyor; yoğurdunu mayalıyor; ahıra giriyor... köydeki bütün işlere iştirak ediyor. ayy buram battı, yok üstüm pislik oldu demeden ne gerekiyorsa yapma şansı yakalıyor.

    ailenizle gidebildiğiniz gibi, iş arkadaşlarınızla, gruplarla da gidilebiliyor. köy kadınları bu güzel istihdam projesinde hem bildiklerini paylaşıyor hem de emeklerinin karşılığını alıyor. siz de köy yaşamını bire bir yaşama şansı buluyorsunuz bu sayede. arınmış oluyorsunuz bir nevi..

    benim bildiğim istanbul'a yakın olan düzce' de dadalı köyü var. bir de kartepe' de bir köy. köy yaşamına istanbul'da da olsa uzak biri değilim aslında ama en kısa sürede o köylerden birine kendimi atmak için can atıyorum. bilmediklerimi öğrenmiş olurum, ufkum genişler, hem ileride hayalim için de belki bir basamak olur; kim bilir..