1. az bilinen ve bu haliyle çoğu tatsızlıkların gizli nedeni olan sanat. az bilindiği ve insanların çoğu bu hususta kendi bildiği yoldan yürüme gereksinimi duyduğu için, eleştiri sözcüğü kelime bakımından hiç de iyi karşılanmıyor. kelimeyi düşündüğümüzde, kıyasıya eleştiren birileri gelir aklımıza. gırtlağımıza yapışan, bize günümüzü gösteren, bizimle alay eden, bizi yere seren birilerini düşünme eğiliminde oluruz. ancak eleştirinin asıl amacı diğerini yere sermek değil, onu güçlendirmektir.

    yazının bu kısmından itibaren, sözü, bu sanatı ruhumuza doldurması için bu kavramın ustası les giblin'e bırakıyorum.

    ***

    "biliyor musunuz kısa bir süre önce başarılı bir eleştirinin yedi kuralını amerikan havayollarının başkan yardımcısı walter johnson ile konuşmaktaydım. eleştiriye olan gerçek gereksinimi ve onun nasıl gerçekten yararlı olabileceğini tartışıyorduk. “biliyor musun les,” dedi, “inişe hazırlanmakta olan bir pilot, başarılı eleştiriye iyi bir örnektir. uçuşunun kontrol kulesi tarafından sık sık eleştirilmesi veya düzeltilmesi gerekir. eğer yanlışları varsa, kule bunları ona söylemekten çekinmez. fazla alçaktan yaklaşıyorsa, bu kendisine bildirilir. eğer alanı pas geçecekse, düzeltilir. pilotlarımızın hiçbirinin şimdiye kadar eleştiriden alındığını görmedim. hiç bir zaman birinin, “eee, o da benim uçuşumda her zaman hata bulur. değişiklik olsun diye bir defasında da iyi bir şeyler söylese bari” dediğini duymadım. karşınızdakini doğru yolda tutmanın yolu bir dahaki sefer birisini doğru yola çekmeniz gerektiğinde, uçuş kulelerinin pilotları nasıl “düzelttiğini” hatırlayın."

    "eleştirinin ego tatmini için değil, hem hava yolu ve hem de pilot için iyi bir nihai sonuç elde etmek için yapıldığını akılda tutun. kuledeki adam kişiliklerle uğraşmaz. karşı suçlamalar yöneltmez. eleştirileri hoparlörlerle etrafa yayınlanmaz; mahremiyeti pilotun kulaklıkları ile sınırlıdır. kişiyi değil, hareketi eleştirir. “iniş için amma da aptalca bir geliş” demez. “fazla alçaktan yaklaşıyorsun” der."

    "pilottan, sadece patronu memnun edecek bir şey yapması istenmemiştir. eleştiriyi alarak ondan yarar sağlama yönünde kendisine ait bir nedeni bulunmaktadır. alınmaz; gerçekte takdir duyar. kuledeki adama lanetler yağdırmak yerine, ona bir yemek ısmarlaması daha olasıdır. ve gerçekten önemli olan, hem pilotun hem de patronunun yararlı bir nihai sonuç elde etmeleridir. eleştiri, bir işe yarar. tüm eleştiriler aynı şekilde yorumlanabilir; eğer öyle olursa, aynı değerde iyi sonuçlar elde edilebilir."

    "şimdi gelelim başarılı eleştiri için gereken yedi koşula..."

    1- eleştiri mutlak bir gizlilik içinde yapılmalıdır.
    eleştirinizin etkili olmasını istiyorsanız, o kişinin egosunu karşınıza almayın. hedefinizi hatırlayın iyi bir nihai sonuç elde etmek veya onu izlediği yola geri getirmek, yoksa egosunu söndürmek değil. nedenleriniz çok güçlü bile olsa, karşınızdakini eleştirmek için uygun ruh halinde de olsanız, onun kendisini nasıl hissettiğinin önemli olduğunu hatırlayın.

    2- eleştiriye nazik bir söz veya komplimandan sonra başlayın.
    nazik sözler, kompliman, övgü, dostça bir atmosfer yaratmada sahneyi hazırlar. karşınızdakine, egosuna saldırmadığınızı belirtmeye yarar ve onu rahatlatır. “sahneye çağrılan” birinin doğal tepkisi, egosunu savunmaya hazırlanmaktır. böyle savunmacı zihniyetteki bir insan, sizin fikirlerinizi almaya hazır olmayacaktır. general foods şirketi kurucularından clarence francis, “bir insanı överek, ondaki en iyi yönleri ortaya çıkarırsınız; eleştiri kaçınılmaz olduğunda da o sizi daha iyi anlayacaktır” demektedir.

    3- eleştiriyi kişisel olmaktan uzak tutun.
    şahsı değil, davranışı eleştirin. burada yine kişiliğini değil, hareketlerini veya davranışlarını eleştirerek, karşınızdakinin egosuna basmadan geçebilirsiniz. sonuçta, sizin ilgilendiğiniz nasıl olsa onun hareketleridir. eleştirinizi onun hareketlerine yönelterek, gerçekte ona komplimanda bulunabilir ve aynı zamanda da egosunu inşa edebilirsiniz.

    4- yanıtı da sağlayın.
    karşınızdakine neyi hatalı yaptığını söylerken ona doğrusunu da söyleyin. vurgulama hatada değil, onu düzeltme yolları ve araçları, tekrarlanmasından veya yeniden meydana gelmesinden kaçınma yöntemleri üzerinde olmalıdır.

    5- işbirliği emretmeyin, işbirliği talep edin.
    istemek, her zaman emretmekten daha fazla işbirliği sağlar. “bu düzeltmeleri yapar mısın?”, “bunu tekrar yap; allah aşkına bu sefer doğru olsun!” a kıyasla çok daha az içerlemeye neden olur. emrettiğinizde, karşınızdakini köle rolüne koymuş ve kendinizi de o kölenin efendisi yapmış olursunuz. rica ettiğinizde, onu takımın bir oyuncusu rolüne getirirsiniz. takım duygusu, katılma duygusu, hatırlayın; güç kullanmaktan çok daha fazla işbirliği sağlar.

    6- bir suça bir eleştiri.
    belli bir hataya bir kez dikkat çekmek doğrudur. ikincisi gereksizdir. ve üçüncüsü dırdır etmektir. eleştirmedeki hedefinizi hatırlayın: bir işin yapılmasını sağlamak; yoksa bir egolar savaşı kazanmak değil.

    7- kapanışı dostça yapın.
    bir konu dostane bir yolla halloluncaya kadar, tam anlamıyla kapanmamıştır. olayları ona tekrar dönmek üzere havada asılı bırakmayın. halledin. noktalayın. toprağa gömün.