1. shakespeare'in "a midsummer night's dream" adlı romantik komedi oyununun moda sahnesi uyarlaması.

    moda sahnesi 90'ların ergen genç favori mekanı eski moda sinemasının yerinde. salon hakkında konuşursak, ortada sahne, iki tarafta koltuklar. her tarafın kenarlarında ve ortasında baştan aşağı boşluklar var, kapıyı da sayarsak 7 sahneye giriş çıkıştan oyun boyunca oyuncular giriyor çıkıyor hatta oyunun bir kısmı bu bölümlerde oynanıyor. bence kararında, çok ama çok az seyirciyle iletişime geçiyorlar. oyuncular televizyon dizilerinden, filmlerden bildiğiniz, tanıdığınız oyuncular.

    multidisipliner epic bir görsel şölen. kendi adıma çok memnun ayrıldım ki seyircinin tamamı memnundu. haftanın ve hayatın bütün stresini attım diyebilirim.

    kötü haberse kaçırdınız. ben sondan 4. oyuna gittim, kaldı 3 ve yer yok.
  2. yeni sezonda moda sahnesinde izlemeyi merakla beklediğim oyun. timur acar, didem balçın, onur ünsal, mert fırat, beyza şekerci, melis birkan, murat tüzün, volkan yosunlu, ezgi coşkun, caner erdem, mert şişmanlar, hasan demirtaş, alper baytekin ve çağlar yalçınkaya'ya kadar pek çok oyuncu var kadroda.
  3. ve nihayet oyuna gittim geçen haftalarda.. biraz zor oldu istanbul trafiğinde salona ulaşmak.. hatta çok üzülerek, oyunu kaçırdım. ikinci perdeye anca yetiştim ama gişedeki arkadaş sağolsun oyuna sokmadı beni, ertesi güne ve en önden bilet verdi.. şimdi düşününce iyiki de öyle yapmış diyorum. toplamda oyunun süresinden daha fazla trafik çektim ama değdi..

    bir keree sahne, ışıklar, oyuncuların enerjisi.. her biri sizi farklı karşılıyor. büyük sahnede ilk deneyimimdi bu arada.. tanıdık simalarla oyunu izlemek ayrı bir keyif. sonrasında timur acar ' sahneye girer girmez selam verdiği izleyici olmak ayrı bir mutluluk benim için. aslında çok hızlı ilerliyor, öyle güzel sözleri içinde barındırıyor ki oyun, bir ara durun not almak istiyorum diyesim geldi.. tiyatronun en sevdiğim tarafı, izleyici ile oyuncunun iç içe olması.. o enerjiyi size öyle güzel yansıtıyorlar ki.. ekranda gördüğünüz yüzler sahnede devleşiyor birden.. melis birkan da bunlardan biri. ciddi manada güzel ezber yapmış, muzip bir tarafı vardı, üzerine güzel giydirmiş karakterini diye düşünüyorum..

    bunun yanı sıra her ne kadar beyza şekerci de işini iyi yapsa da benim için bir tık geride idi.. mert fırat için diyecek bir şey bulamıyorum, kendini aşmış bir oyuncu o.. gerek oyunu gerek ses tonu, biraz şımarık ama yakışıyor 8 hali..

    bence en dikkat çekici isim, caner erdem.. onun enerjisi ve olağan halleri çok daha baskındı.. itiraf edeyim bu kadar başarılı bir oyuncunun neden geride planda kaldığını anlamak güç...

    dolu dolu iki perdelik, müzikli oyun, dans motifleri ile de akıl almaz çekicilikte olmuş.. tekrar fırsat bulsam tekrar gitmek isterim. yüz kaslarım yoruldu gülmekten. bu arada ikinci perde de volkan yosunlu'nun attığı laf sonrası bana da oyunda bir yer ayrılmış oldu. fakat o kadar gülüyorum ki cevap verecek hâlim yok. bunu fırsat bilen timur acar, cevap verecekseniz verin yoksa selam verip çıkıyoruz diyince tüm sahne koptu, alkış kıyamet.. hayatımda yaşadığım en güzel anlardan biri..