1. marifetnameden tanıştım kendisiyle.

    !---- spoiler ----!

    eser üç bölümden oluşuyor; birinci bölüm fenn-i evvel'dir. allah'ın varlığını, birliğini anlattıktan sonra yalın ve bileşik cisimleri, madenleri, bitkileri ve nihayet insanı anlatır. sonra geometri, astronomi ve takvim konuları yer alır. coğrafyaya ait bölümünde 100'den fazla ilin hangi enlem ve boylamda olduğunu göstermiştir. ayrıca, "hiçbir çağda yerin döndüğüne inananlar eksik olmamıştır." demiştir.

    ikinci bölümde fenn-i sani, anatomi, fizyoloji gibi bilimler yer alır. insan vücudunu estetik bakımdan da incelemiş, araya beyitler sıkıştırmıştır. vücut yapısı ile huy arasındaki ilişkiye inanmış ve bunu şiirle anlatmıştır. bu bölümün sonunda ruha, sağlığa ve ölüme ait geniş bilgi vardır.

    üçüncü bölüm olan fenn-i salis, dini, ilahi ve felsefi içeriklidir.


    !---- spoiler ----!

    kitaptaki vücudunuz ve karakteriniz bölümü ilgimi çekmişti. şöyle ki;

    - boyu uzun olanların kalbi saf ve temiz olur.
    - kısa boylu olanların hileleri aldatmaları çoktur.
    - orta boylu olanlar akıllı ve hoş huylu olurlar.
    - saçları sert olan kimse akılla atılganlığı bulur.
    - saçları yumuşak olan saf ve utanması az olur.
    - saçı sarı olanın işi kibirlenme ve kızgınlıktır.
    - siyah saçlı olan sabırlıdır onu ara.
    - kumral saç güzeldir sahibi bedelsizdir.
    - saçı az olan lütufkar anlayışlı ve nazik olur.
    - başı küçük olanın aklı azdır gizli şeyin varsa ona söyleme.
    - başının tepesi yassı olan keder çekmez.
    - başının derisi ince olan hayır yapar zarar vermez.
    - kel adama yaklaşma kötü huylu olur ondan sakın.
    - alnı dar olanın içi de dar sıkıntılı olur.
    - alnı yumru olan çirkin ve kalın kafalı olur.
    - alnı enli olan kötü huylu olur çünkü hastadır.
    - alnı normal olanı emin bil.
    - alnı buruşuksuz olan şüphesiz tembel olur.
    - alnı uzun olan anlayışlı az ise cömert olur.
    - kaşlarının arası buruşuk olan üzüntü yükünü taşır.
    - kulağı çok büyük olan bilgisiz ve tembel olur.
    - küçük kulaklı eğri orta (normal) kulaklı doğru olur.
    - kaşının ucu ince olanın işi gücü fitnedir.
    - kaşının kılları çok olanın üzüntüleri de çok olur.
    - kaşı açık olan doğrudur çatma olan eğridir.
    - înce kaşlı güzel olur uzunu ise kibirli olmanın delilidir.
    - kaşı yay gibi olan her zaman güzel olur.
    - göz çukuru az olursa o kibirli olmaya delildir.
    - siyah gözlüler itaatli kızıl gözlüler cesur olurlar.
    - gök gözlü olan zeki ela gözlü olan edepli terbiyeli olur.
    - küçük gözlü hafif büyük gözlü zarif narin olur.
    - gözü yumru olan kıskanç orta olan dost olur.
    - yarı kapalı göz ayıp bakışı miskince olur.
    - köre yakın olma sık bakan emniyetli olmaz.
    - gözü şaşı adama bakma çünkü o sana eğri bakar.
    - güleç gözlü olan güzeldir kirpiği sık olan bedelsizdir.
    - büyük yüzlü olan illetlidir küçük yüz kibirlenmeye delildir.
    - înce yüzlü sevimli kalın yüzlü hor (sevimsiz) olur.
    - uzun yüzlü olanlar yalancı olurlar.
    - ekşi yüzlü somurtkan olanların sözlerinin çoğu acı olur.
    - yuvarlak yüzlüler ay’dan daha nurlu olur.
    - böyleleri çok güleç olur onu gören muradını alır.
    - benzi kızıl olan terbiyeli esmer olan da zeki olur.
    - benzi sarı olan illetli siyaha çalan da tevekkelli olur.
    - burnu uzun olanın idraki (anlayışı) az olur.
    - kısa burunlu olanlar fazla korkak olur.
    - burun ucu top olan neşeli olur.
    - burun ucu ağzına yakın olan adamdan sakın.
    - burun delikleri geniş olanın içi kibir ve kıskançlıkla doludur.
    - burun kanatları dar olan kişide küsme ve inat çok olur.
    - burnu enli olan kimse şehvete tutkundur.
    - burnu eğri olan kimsenin düşüncesi işi başarıya ulaştırmaktır.
    - küçük ağızlı olan güzel ve fakat çok korkak olur.
    - büyük ağızlı cesur eğri ağızlı kötü olur.
    - genizden söylenen sözler kibirlenmeden olsa gerek.
    - ince sesli erkeklerin işi kadına şehvet duymaktır.
    - erkek sesli kadınların çoğu yalan söyler.
    - çabuk konuşan ince anlayışlıdır.
    - kaba sesli olanın gayreti ve yardımseverliği fazladır.
    - çatal sesli olan halktan kötülük geleceğini sanır.
    - yüzü güleç sözü tatlı olan insan azizdir sevilir.
    - ince ve kırmızı dudaklı kimse söyleneni iyi anlar.
    - bil ki kalın dudaklının kızgınlığı ağırdır.
    - iri dişliler çok defa yaman işler yapar.
    - normal dişi olanların işi hoş ve doğrudur.
    - kokusu hoş olanın huyu da güzeldir hoştur.
    - çene kemiği ince olanın aklı da hafif olur.
    - enli çenenin sahibi kaba olur.
    - çenesi normal olan akıllı ve güzel olur.
    - uzun sakallı kişi hünersiz olur.
    - sık sakallı kişi kabadır sohbetini de uzatır.
    - siyah ve az sakallı olmak zekaya delildir.
    - hiç kılı olmayan köse adamın hilesi çok olur.
    - sakalı değirmi olanın kemali de çoktur.
    - kafası enli olan ahmaklık illetine tutuktur.
    - boynu çok uzun olanın olgunluğu az olur.
    - boynu ince olan cahil olur.
    - boynu kalın olan gece gündüz yiyici (obur) olur.
    - boynu kısa olanın hilesi çok olur.
    - boynu normal olanın işi iyilik yapmaktır.
    - her uzvu normal olan şüphesiz ki güzel olur.


    bi de güzel kadın tasviri var

    -dört yeri siyah lazım: saç, kaş, kirpik ve göz.
    -dört yeri ak ola: renk, diş, tırnak ve göz.
    -dört yeri kızıl lazım: yanak, dudak, dişeti ve dil.
    -dört yeri geniş gerek: kaş, göz, göğüs ve göbek.
    -dört yeri dar olmalı: burun, kulak, koltukaltı ve ferç.
    -dördü de büyük olmalı: göğüs, kasık, bız ve diz.
    -dördü küçük olmalı: burun, ağız, ayak ve el.
    abi
  2. mutasavvıf. çok bilinen gazelleri vardır.

    can ellerinden gelmişem, fani mekanı neylerem
    ol mülke meylim salmışam. ben bu cihanı neylerem

    devr-i zamandan doymuşam, kevn ü fesadı koymuşam
    darü'1-amanı duymuşam, bu sicn-i canı neylerem

    aşkın şerabın içmişem, dil gülşenine göçmüşem
    ben varlığımdan geçmişem, nam ü nişanı neylerem

    aşkı, tabibım kılmışam, derdinde derman bulmuşam
    ben lübb-i hikmet bilmişem, yunaniyani neylerem

    her ne gelirse yahşidir, o dostun bahsidir
    çün cümle anın işidir, ben bed-gümanı neylerem

    dilden dile bin terceman, varken ne söyler bu lisan
    çün can ü dildir hem-zeban, nutk ü beyanı neylerem

    hakkı, cemi'i halktan, müstağniyem billahi ben
    hallak-i alem varken, halk-i zamanı neylerem

    *lübb : iç. öz. her şeyin iyisi, hülâsası.
    *sicn : zindan
    *hem-zeban : aynı dili konuşan, lisanları aynı olan.
    *kevn ü fesad : cismani âlem. bir taraftan vücuda gelip, diğer taraftan da harab olan fâni âlem.
    *bed-güman : kötü zan, şüphe.