1. yaklaşık dört buçuk yıllık bir ilişkim var ve artık ilişkimizi kamusallaştırmak namına nikah memurunun oluruna sunmak istiyorum. ancak hayatımı fanustaki bir balık gibi konformist ve alık geçirdiğimden ötürü bu işlerin nasıl yürüdüğünden, nasıl yürütülmesi gerektiğinden bihaberim. eminim ki sözlükte bu meşakkatli yollardan geçip aşkın acı şerbetini içen birkaç youser vardır ve biz genç aşık youserları aydınlatır diye umuyorum.

    edit: sanırım evlilik teklifiyle başlıyor süreç, bu yüzden öncelikle evlenme teklifinin nasıl yapılması gerektiği konusuna yoğunlaşaliriz.
  2. kızı kaçırarak bu sancılı süreci hafifletmek mümkündür. söz, nişan, kına, düğün, balayı gibi aşamaları olan evlilik sürecinde, kızı kaçırarak direkt balayı safhasına geçiş yapabilirsiniz. fakat kız kaçırma işleminden önce, bakkala ya da kırtasiyeye gidip 1 kızkaçıran, 2 adet torpil, 1 maytap ve son olarak da mavi bir su tabancası almak lazım. alet edevat olmadan elinize yüzünüze bulaştırabilirsiniz.
  3. bireysel ilişkiler açısından en bir zor süreç.

    ilk olarak ikiniz evleneceksiniz bunu unutmayın.

    süreçte emeğini geçirmeye çalışacak olan her türlü üçüncü kişinin kafasına kürekle vurun.

    ortak kararlarınız hakkında olumsuz yorum yapanları, konuyu duyduğunuz saniye bozun. başka hadiselerin önünü alın.

    tabi ki de sen haklısın. amma velakin karşılıklı olarak anlayış gösterin.

    anlayışsızca yutacağınız her hurma yarın tırmalayacak, bunu bilin.

    son olarak ikiniz evleneceksiniz bunu unutmayın.
    yalan
  4. evlilik sözleşmesi yapın. boşanırken faydası olacak.
  5. türkiye'de erkekler seks yapabilmek için, kadınlarsa hayatını garanti altına alıp imkanlar dahilinde hayatını kolaylaştırmak için evlenir. hiç iki yüzlülük yapmaya ve yalanları gerçek gibi gösterme çabasına girmeye gerek yok.

    ayrıntı vermek istemiyorum ama kendi imkanlarımla ve tırnaklarımla kazıya kazıya belli bir noktaya gelmiş birisiyim. maddi durumum iyi, spor yapıyor ve yediğime içtiğime dikkat ediyorum. meyve hariç tatlı yemiyorum. en son ne zaman pasta yedim hatırlamıyorum. yaz boyu bir kez olsun dondurma bile yemedim. seks benim için ulaşılabilir bir şey. şimdi ben neden evleneyim? daha doğrusu türk toplum kuralları çerçevesinde neden evleneyim? yok bu da anlaşılmaz, madde madde anlatayım;

    - neden, söz, nişan, kına, kız alma ve düğün gibi siktiriboktan adetleri kabul edip uygulayayım?

    - neden evleneceğim kişiye sırf kadın olduğu için belli miktarda altın alayım?

    - neden evden ve eşyalarından tutun da düğününe cartına curtuna kadar bütün masrafları ben karşılayayım? bir kadının aptal prenseslik hayalleri için mi yoksa ahmak ailelerin dayatmaları yüzünden mi bunu yapacağım?

    - saçma düğün konvoylarından tutun da damat olarak adlandırılan enayiyi yolmak için uydurulan çeşitli adetleri neden sorgulamadan kabulleneyim ve bunların birer parçası olayım?

    - neden bir çocuk yapıp götü göbeği yayacak ve hayatını damızlık inek misali evde sürekli söylenerek, sürekli taleplerde bulunarak, sürekli memnuniyetsiz durarak hayatımın içine sıçacak bir kadına hayatımı adayayım.

    - bir ay bile sürse, bitmesi halinde beni tazminata ve ömür boyu nafakaya mahkum edecek bir saçma bir hukuk sistemine sahip ülkede ve o ülkenin yasalarına bağlı olarak evleneyim?

    - neden vasıfsız ve hiç bir artı değeri olmayan kadınların sırf bakire oldukları için yüceltildiği ve çok ender bulunan bir cevhermişçesine paha biçildiği bir toplumda hastalıklı bir ilişki yaşayayım?

    - ben spor yapıp, dış görünüşüme özen gösterip, belli standartları yakalarken hayatı boyunca sporun s'siyle işi olmayan, çekici olarak algılanması için karşı cinsten olması yeterli görülen ve bu düsturda yaşayan bir kadınla birlikte olmak için onca saçmalığı görmezden gelmeyi kabul edeyim?

    - neden beynime felç inmişçesine sorgulamayı bırakayım?

    bir erkek bunu neden yapar? çünkü cinsel açlığın pençesinde elem verici bir ızdırap çekiyordur, üreme içgüdüsü aklını kaybetmesine sebep olmuştur, cinsel hayatı yoktur v.s. v.s. bakın dostlar bundan yıllar sonra bu ülke hala var olursa birileri atalarının yıllar önce ne saçma ritüellerle evlendiğini düşünecek, o ritüellerle dalga geçecek ve atalarının aptallığına küfürler edecek. yapmayın... her adet güzeldir, geçmişten miras kalan her şey sorgusuz sualsiz kabul edilmelidir, böyle gelmiş böyle gider diye bir şey yok... şayet öyle olsaydı insanlık yerinde sayardı ama insanlık gelişti ve gelişmeye devam ediyor.

    evliliğe karşı mıyım? hayır... gel gelelim ben kendime denk hatta benden üstün bir kadınla evlenmeyi tercih ederim. özellikle benden daha zeki, entelektüel birikimi benden daha yüksek, benden daha başarılı bir kadın aklımı başımdan alır. tabi fiziğine benim gibi dikkat etmesi kaydıyla. kendi bedenini umursamayan birisi kimseyi umursamaz.

    neden... gerçekten merak ediyorum ve empati yapmaya çalışıyorum ama beceremiyorum. bana sosyopat olduğumu düşündürüyor bu durum oysa sosyopat değilim ama neden bu konuda empati yapamıyorum? yazık ve ziyan. bu alenen israf. bir sürü insan, koskoca ömrü saçma sapan tabularla ziyan edip göz göre göre vasat ilişkiler içerisinde mutsuzluğa mahkum ediyor kendisini. anlamak mümkün değil.