-
- okudum
- okuyorum
- okumak istiyorum
-
youreads puanı (8.67)
1994 yılında ingiltere'de yayımlandığında büyük ilgi gören futbol asla sadece futbol değildir. 1996 yılında türkçe'ye çevrildi. kısa sürede bir 'kült kitap'a dönüşen çalışmanın başlığı da futbolseverlerin sloganlarından biri oldu. yayımlanışınıın da futbolseverrlerin sloganlarından biri oldu. yayımlanışının üzerinde yedi yıl geçtikten sonra simon kuper'in kitabı, yeniden okuruyla buluşuyor.
futbol asla sadece futbol değildir'in ikinci baskısı, önemli bir farklılık içeriyor. özgün kitaba 1996'da eklenen bir bölümü elinizde tuttuğunuz kitapta bulacaksınız. ayrıca, simon kuper, kitabının türkçe'de yeniden basılması nedeniyle, aslında türk futboluna yönelik bir bölüm olarak da düşünülebilecek hacimli bir önsöz kaleme aldı. artık 'kült kitap' bizden de bir parça taşıyor.
simon kuper'in neredeyse bir dünya turu yaparak futbolun politika ve çeşitli kültürlerle ilişkisini araştırdığı futbol asla sadece futbol değildir, güzel oyunun alanlarını şiddetin işgal ettiği bir zamanda yine futbolseverin sığınağı.
(kitapyurdu.com alıntısıdır)
-
kitap "football against the enemy" adıyla 1994 yılında ingiltere'de piyasaya çıkmış ve ülkemize 1996 yılında gelmiştir. yazarın yıllarca gezmesi, röportajları ve aldığı notları derleyerek ortaya çıkardığı bu eserde futbolun saha dışında ne gibi bir spor olduğu gözler önüne seriliyor. ilişkiler, mafya, para, tribün, kurumlar, kişiler vb. tüm veriler yazarın gözünden ele alınmış. benzeri olmayan kitap kimi yerlerde sıkıcı olabiliyor. fakat genel itibariyle futbolun tam kendisi. -
futbol basit bir oyundur; 22 kişinin 90 dakika topu kovaladığı sonunda da her zaman almanların kazandığı bir oyundur.
demiş (bkz: gary winston lineker) veya büyük golcü lineker desem de olur.
bizim milli takıma zamanında gol atmıştı bu ingiliz forvet. (zamanın meşhur bol gollü ingiltere-türkiye maçları) -
simon kuper'in, bu kitabın basıldığı birçok ülkeye özgü ayrı ayrı önsöz yazdığı kitap.
!---- spoiler ----!
kitapta en çok ilgimi çeken bölüm haliyle türkiye ve türk futboluna özel yazılmış önsözdü. kuper'in, söz konusu önsözde, "türkiye'nin tam olarak avrupalılaşabildiği tek alan futboldur." diye efsane bir tespiti vardı. önsözün 2002 güney kore japonya dünya kupası ve 2003 fransa fifa konfederasyonlar kupasında üçüncü olduğumuz yıllarda yazıldığını düşünürsek türk futbolunun ve özellikle milli takımın bugünkü haline bakıp yazarın tespitine hayranlık duymamamız imkansız.
bunun dışında, kitapta güney afrika futbolu ve nelson mandela'dan çok sık değinilmiş. apartheid döneminde ülkede "beyaz avrupalılar ligi" ve "(başta siyahi olmak üzere) diğerlerin ligi" olmak üzere iki farklı lig bulunduğu bu kitapta öğrenmiştim. hatta bir keresinde beyazların liginden bir takımın sırf sarışın diye yanlışlıkla bir türk futbolcuyu da transfer etmesi olay olmuş.^:swh^
!---- spoiler ----! -
kitabın içeriği ve simon kuper'in yazdığı kitaba olan derin inancı, katettiği mesafeler benim için farklı anlamlar taşıyor. bu sebeple başucu kitaplarımdan biridir. özellikle eski sovyetler ekolüne sahip ülkelere yaptığı seyahatlar benim için çok ilgi çekici gelmişti. dünya kupaları, hollanda-almanya gerginlikleri, mafyalar futbol aleminin içinde geçen hemen her şey var bu kitapta. isminin futbol jargonumuza kattıkları ise bizim gibi futbol romantikleri için paha biçilemez.