• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.18)
good bye lenin - wolfgang becker
doğu almanya yıkılmadan önce kalp krizi geçiren ve 8 ay komada kalan anne, dışarda olup bitenlerden habersizdir. doktor en ufak bir şokta annenin ölebileceğini söyler. bunun üzerine oğlu ona yapay bir dünya oluşturur. hatta bunun için arkadaşıyla birlikte çektiği haber bültenlerini annesine izletir. doğu almanya'nın yıkılması ile sosyalizme inanan insanların hayallerinin yıkılışına dikkat çeken film dünyadaki politik sistemleri de eleştirmektedir.


  1. yann tiersen eşliğinde lenin heykelinin yıkılışını seyredeceğinız film.
  2. sosyalizmin en ince ayrıntılarını görebildiğimiz muazzam film. kapitalizmin getirdiklerinin neleri kaybetmemize yol açabileceğini görmek hüzünlendiriciydi. film müziklerini de yann tiersen'in yapmış olması filmin ne derecede iyi olduğunu bize gösteriyor. kızının yıllar sonra gördüğü babasına sadece "afiyet olsun, burger king'i tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz" demesi filmin en can alıcı noktasıdır.
  3. hiç varolmamış gibi lanse edilen doğu almanya ve sosyalizmi anlatan nadide film. özellikle sosyalizmin tercihleri kısıtlamasının insanlar üzerindeki etkisi güzel anlatılmış
    bragi
  4. konusunu çok da net bilmeden annemle izlediğim iyi ki de öyle yaptığım öncelikle insan sevdiği biri hele annesi için neler yapmaz ki dünyayı bile baştan kurar filmidir. filmin başında kendince özgürlükler için yürüyen(bu arada bacağı kırılan gösterici film boyunca içimi kıydı)ve annesiyle ne kadar ters düştüğü bir bakışta belli olan gencin sadece 8 ay sonra eleştirdiği dünyaya annesi hatta belki kendisi için de dönmek istemesi çok güzeldi. annenin gerçeği bildiği halde ömrünün son günlerini bu masala inanarak yaşaması da. ve aslında film kapitalizmin parayı pul , bakkalı süpermarket, üniversite öğrencisini burger king kasiyeri yapışının o pul olmuş parayla süpermarket raflarına bakan hayali geniş olanağı dar insanların hikayesiydi.
  5. bu filmde uzaya cikan ilk alman, sigmund jahn'in, almanya'nin birlesmesi sonrasi taksi soforlugu yaptigi ima ediliyor gibi sanki, en azindan imdb'de insanlar oyle yorumlamis... ama bence oyle degil... filmdeki taksici alexander'a "ben senin zannettigin kisi degilim" diyor... sadece jahn'a benzeyen bi abimiz bence, alexander'in istegi ile oyuna ortak oluyor...
  6. !---- spoiler ----!

    Uzun süredir izlemek istediğim, pek çok sahnesini bildiğim, hikayeyi bildiğim, okuduğum bazı yazılarda adına denk geldiğim bir filmdi, nihayet izledim ve bu kadar istediğimi de dediğini gördüm. Elbette annenin mutluluğu için yapılan fedakarlıklar söz konusu ama filme bu perspektiften bakıp da bunun sevgi temalı bir film olduğunu söylemek en azından onu söylemek için bu perspektifi tercih etmek bana doğru gelmiyor. Film mükemmel bir dönem filmi, enfes bir dram ama yer yer de çok komik. Emin olmamakla birlikte sosyalist tayfanın topa tuttuğunu düşünüyorum bu filmi. Zaten daha önce birkaç yerde de yazdığım üzere bir şey komünizm propagandası yapmıyorsa mutlaka komünizm karşıtıdır ve kapitalist düzenin yancısıdır bu tayfaya göre.

    Aslında filmi ilk açtığımda yarım saat sonra kapatmış, ertesi gün Almanya’ nın tarihini kısaca wikipedia’ dan okumuş ve iki üç gün sonra filmi baştan tekrar izlemiştim. Bence siz de böyle yapın.

    Konuyu okuduysanız zaten hikayenin nasıl ilerleyeceğini, işlerin nasıl sarpa saracağını az çok tahmin ediyorsunuz ancak Alex’ in çözümü(işler iyice karıştıktan, sözlü yalanlar yetmedikten sonra yani) benim aklıma gelmemişti ve bu sebeple çok eğlendim. İlk başlarda annesini Alman Demokratik Cumhuriyeti’ nin(Doğu Almanya) hala ayakta olduğu konusunda kandırıyor Alex. Fakat sonrasında prodüksiyonu o kadar büyütmesi gerekiyor ki alternatif bir tarih yaratmak zorunda kalıyor, buralarda kahkaha attım gerçekten de. Yani en başta yok olmuş bir ülkeyi var gibi göstermeye çalışıyor ama sonrasında bu yeterli gelmiyor ve Alex’ in, zaten yok olmuş olan bir ülkenin devamını sağlayabilmesi için o yok olmuş ülkeyi geliştirmesi de gerekiyor. Buralarda ben gerçekten de inanılmaz eğlendim. İşin sevgi kısmına gelince, her şeyi bilen anne de bu kez Alex’ i üzmemek uğruna Alex’ i kandırmaya başlıyor. İşte bu bölüm, o birkaç dakika beni çok etkiledi ve üzdü. Yanımda bir kadın olmasını ve onunla ilişkilerdeki dürüstlük üzerine tartışmayı çok isterdim. Ne alaka diyeceksiniz ama alakası var aslında. İki taraf da birbirinin iyi hissetmesi için birbirini kandırıyor ve son varılan noktada tüm oyunu başlatan Alex oyunun bir parçası oluyor. Kendi başlattığı oyunun kurbanına -kurban burada olumsuz bir anlam ifade etmiyor- dönüşüyor. Gerçekten de yazarken bile irkilip heyecanlanıyorum. Helal olsun yönetmene. Böyle önemli bir meseleyi(Almanya’ nın birleşmesi) bu kadar komik şekilde ele alan orijinal bir senaryoyu(fikir Hayat Güzeldir’ e benziyor da vardığı nokta başka benim nazarımda), eline yüzüne bulaştırmadan finale kadar getirmiş ve çok güzel bitirmiş. Üstelik komik falan diyorum, bazı yerlerde çok eğlendim diyorum ama özünde taş gibi bir dram bu film. Şu filmi daha iyi anlamak, hissetmek için insanın Alman olası geliyor. Gerçi biz de canlı canlı tanık olduk benzer bir olaya, bizde de bir alternatif tarih, hayali kahramanlar falan yaratıldı ya neyse.

    Film bittiğinde bir buruklukla birlikte dürüstlük üzerine büyük bir soru işareti kaldı içimde. Yann Tiersen zaten hüzünle sevinci o minimal müziklerinde çok iyi harmanlayan bir adam. Bu filmde de direkt Amelie’ deki müzikler var hatta. Müzikleriyle, hikayesiyle, hikayenin işlenişiyle hem çok sevimli hem çok dokunaklı bir film Elveda Lenin.

    Filmin bir sahnesinde Matrix’ e selam çakılmış. İşte bu sahne; http://www.chip.de/ii/14480687_0f2e8cab6c.jpg

    Bunların haricinde zaten filme adını veren Lenin’ in veda sahnesi izlediğim en hoş veda sahnelerinden biriydi. Müthiş olmuş.

    Kapanışı müzikle yapalım; Yann Tiersen - Summer 78

    !---- spoiler ----!