görece; (bir şeye, bir kimseye) göre olan, kesin olmayıp kişiden kişiye, zamandan zamana, yerden yere değişebilen, varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı olan.
eş anlamlısı: bağıl, izafi

olarak sözlükte tanımlanan kelime. açmak gerekirse;

güzelliğin göreceli olması etrafınızda sizi eğlendiren kişilerin yüzleri ile alakalıdır. o kişilerin sizi eğlendirmesi ona benzer simalar gördüğünüzde iyi duygular beslemenizi sağlar. tabi tek faktör bu değildir. yaşadıklarınız yaşattıklarınıza göre farklılık gösterebilir.

büyük ölçekte bakınca her şey görecelidir. matematik ve tarih hariç. fizikteki ölçümler dünyanın hızını momentumunu katınca değişir güneş sistemini katınca da değişir yıldız gruplarını katınca... bu baya bir uzuyor. gb. aynı şey kimya biyoloji içinde geçerlidir. çoğrafya içinde.

matematiğin göreceli olmaması zaten ona göre görece belirliyor olmamız. yani yanlış anlamayın belirlediğimiz şeye matematik diyoruz. matematiğe göre bilim uydurmadık.

tarih ise kesin olması olmuş bitmiş bişey zaten sabittir. tarih 3 boyutlu varlıkların tek kesin noktasıdır zaman ve mekan ancak geçmişte sabittir. tabi neye göre geçmiş o topa girmeyeyim bence.(kafanız karıştı biliyorum çünkü bende başlarken buraya geleceğimi düşünmemiştim.)

sonuç olarak; herşey göreceli olduğu için insanların aynı olmasını beklemek saçma. geçmişteki sabitliği gelecekte aramayın. (inanın kafam allak bullak şu an paragrafa başlarken bile bu sonu düşünmüyordum yazmayayım artık.)

ekleme: aslında tarihte görecelidir. cosmos izleyenler bilir bir göktaşı eğer jüpiterin çekim alanından etkilenip 12 cm (tam emin değilim bundan) kaymasa idi şu anda dünya olmayacaktı.

sonuç; boşuna evrensel dil matematik demiyorlar.