1. bir izmirli olarak etrafımdan çokça duyduğum söylem. sadece buraya özgü olmasa gerek.

    bu cümlecik şunu anlatır: hava sıcaklığı normal fakat nem fazla olduğu için ısı birikmesi oluyor ve bunaltıcı bir hava oluşuyor. izmir için aynı sıkıntı kışın da var. çünkü nem, aynı zamanda soğuğu da tutuyor.
  2. aslında işin kötü tarafı havanın ısıyı tutmasındansa ısıyı atmamızı engellemesidir. nem miktarı arttıkça terlememiz zorlaşır. terlemekteki en büyük amacımız da ısıyı dışarı atmak olduğundan bu bizim için büyük dezavantajdır. terle ısı nasıl atılıyor dersek, vücudumuzdan dışarı çıkan ter sıvısı derideki ısıyı alıp ısınarak dışarıya çıkar. bu sayede ısımızı verdiğimiz bir şeyi dışarı atarak vücut sıcaklığımızı düşürmüş oluruz.
    jimi
  3. yazların vazgeçilmez geyiği. yapmayınız, yaptırmayınız. (goygoy is coming)
  4. iç anadolu da nadir kullanılan bir sözdür.
  5. nem o kadar yüksektir ki burnunuz tıkanır, kılcal damarlar şişer nefes alamazsınız. (bkz: welcome to hell)
  6. bunun başka bir versiyonu da "esmiyor" söylemleri.
    kurban olayım esmiyor diyip durmayın. biz de aynı şehirde, aynı şartlarda yaşıyoruz. sana esmiyor da bize mi esiyor?
    hem ne kadar da çok şikayetçisin. sanki bir ağaç dikmiş, elektriği gereksizse kullanmamış, farkındalığın allahını yapmış da gelip bik bik ötüyor.
    kahrolsun küresel ısınma, kahrolsun globalisation!
  7. buna karşılık olarak verilen cevap bile artık klişeleşmiştir. (bkz: bi bitmediniz)