• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (0.00)
hukuk, özgürlük ve ahlak - h.l.a. hart
hukuk, özgürlük ve ahlak ilk olarak 1963 yılında, yani yaklaşık elli yıl kadar önce yayımlanmış olan, ancak önemini ve güncelliğini hala koruyan bir eser. eserin temel konusu, adından da anlaşılacağı gibi, hukuk ile ahlak arasındaki ilişkidir. hukuk, ahlak kurallarına uyulmasını sağlamaya çalışmalı mıdır?

bir fiil sırf ahlaka aykırı olduğu için cezalandırılmalı mıdır? yoksa, fiilin zarar verdiği ya da tehlikeye soktuğu başka değerler söz konusu olmadıkça, hukuk ahlak kurallarına uyulup uyulmadığını denetlememeli midir? bu soruların yanıtlanabilmesi için, genel ahlak anlayışı dışında hiçbir değere saldırı niteliği taşımayan fiiller üzerinde durulması gerekir. işte bu noktada karşımıza cinsel ahlak alanı çıkar. bu alandaki bir takım kısıtlama ve yasaklamaların ardında yatan tek neden, bazı fiillerin toplumun genel ahlak anlayışına aykırılık oluşturmasıdır. kitapta da, bu husus göz önünde tutularak, yukarıdaki soruların yanıtları aranmaktadır.

okuduğunuzda, aradan geçen onlarca yılın bazı sorunların güncelliğini ortadan kaldıramadığını göreceksiniz. ayrıca, cinsel özgürlüğün daima türkiye'de olduğundan daha geniş sınırlara sahip olduğu düşünülen batı ülkelerinde, türk hukuku'nun hiçbir zaman yasaklamadığı bir takım fiillere getirilen yasaklamaların ne denli uzun bir süreç içinde ortadan kaldırılabildiğine tanık olacaksınız. son elli yılın hukuk ve siyaset felsefesi alanlarına damgasını vurmuş olan h. l. a. hart, daha da fazla gecikmeden okunulması gereken bir yazardır.
(tanıtım bülteninden)


  1. kendisi bu kitapta ahlakın toplum gözünde ki en keskin noktası olan fahişelik ve eşcinsellik konularından yola çıkarak, hukuki dayanağı ahlak olarak görenlere eleştiride bulunmuştur.

    kendisi ahlaka yönelik bu eleştiriyi yaparken aslında etiğe dayanan argümanlar sunmamıştır. etikten ziyade, ahlakın kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişmesi sebebiyle hukukun temeli olamayacağını ve bu ahlaki muhasebenin sadece kişileri bağlayacağını açıklamıştır ve bu duruma da eleştirel ahlak demiştir.

    kitabında felaket tellallığı safsatasını da ele alarak, hukukun toplumsal ahlakı gözetmediği zaman, o toplumun çökeceğine ilişkin fikirlerin aslında gerçeği yansıtmadığını belirtmiştir. sonuçta her grubun ve hatta her kişinin bile ayrı bir ahlaki fikre sahip oluşu, bizi dağılmaya sürüklememektedir.