1. hunlar hakkında bir kesit:

    tarihçi ammianus’un söyledikleri, çin’li yazarlarınkini tamamlıyor: «hunlar, barbarlıkta düşünülebilecek olan her şeyi geçerler... saban kullanmasını bilmezler, yerleşik bir şeyleri, evleri ya da kulübeleri yoktur. ebedî göçebeler olarak, daha çocukluktan soğuğa, açlığa ve susuzluğa alışmışlardır. bir yerden bir yere göçerken, ailelerini içine tıktıkları arabaları çeken sürüleri de kendilerini izler... giydikleri bir keten gömlekle, birbirine dikilmiş sıçan derilerinden bir kazaktır... başlarında zırhlı bir başlık ya da arkaya devrilmiş bir serpuş, kıllı, bacaklarına doladıkları teke derileri, bu donanımı tamamlar. biçimsiz ve ölçüsüz ayakkabıları yürümelerine engeldir; öyle olduğu için de, piyade olarak savaşamazlar; ancak bir kez ata atladılar mı, o çirkin, ama yorulmak bilmez ve şimşek gibi hızlı atlarının üzerinde sanki mıhlanmışlardır... uçları sivriltilmiş kemikten, demir kadar sert ve öldürücü oklarını aklın alamayacağı mesafelere atmakta gösterdikleri çeviklik ve hüner bakımından üzerlerine kimse gelemez».