1. orta okulda bilgisayar derslerinde korkunçlu bilgisayar hocası oyun oynadığımızı farkedip de lazerini gözümüze tutuna kadar çılgınca oynadığımız oyun. ana kahramanımız bol kıyafetleri ve gözlerine kadar inen kocaman bir beresi olan hip hop'çı bir arkadaş, kendisi oyunu açar açmaz sizi "wazzaaaaaaaap" diyerek selamlıyor. amacımız kendisini sağa sola koşturup zıplatarak kulenin tepesine ulaştırmak, sanırım tepede bir prenses onu bekliyor.

    şimdilerde fruit ninja'da yapmadığım combo, angry birds'te öldürmediğim domuz kalmadığı ve traffic racer'da paranın satın alabileceği her şeyi satın aldığım için yeni oyun arayışındaydım ki google store'de kendisiyle göz göze geldim. yine yeni yeniden deli gibi oynuyorum. henüz 200'üncü çubuğu geçemedim, yakında ya ben sinirden ya telefon ısıdan patlayacak ama mutluyum. (*:swh)
  2. hızlanıp birkaç basamak birden atlatınca parendemsi hareketler yapardı karakter (bkz: mutluluğun anahtarı küçük şeyler) . klavyenin tuşlarıyla takır takır oynamanın keyfini verir mi mobil uygulama şüpheliyim ama denenebilir :)