1. (bkz: frantz fanon)

    bu teoriye göre, sömürge halklar sindirilmiş, özgüvenleri yok edilmiş, korkutulmuştur. insanlar kendi ırklarından insanlara, egemen güçlerin istediği gibi bakmakta, insanları ona göre değerlendirmektedir. bu da aşağılık kompleksine neden olmaktadır. fanon der ki; "sizi sömürgeleştirenlerin sizde yarattığı en büyük yıkım, sizin kendinize onların gözüyle bakmanızı sağlamalarıdır"

    ama aksine sömürgeci güçleri ulaşılmaz, dokunulmaz, mağlup edilemez olarak görür. sömürgecilerin halka empoze ettiği şey şudur; "bu ülkeyi rayında tutan biziz. sizin ne kendinizi yönetebilecek zekanız, ne bilinciniz, ne de paranız vardır."

    bu durumda sömürge halkına mensup bir bireyin egemen güce karşı bir şiddet eyleminde bulunması, bilinçlendirilmesi, sisteme karşı örgütlenmesi hayli yorucu ve yoğun bir süreçtir.

    ancak bir militan bu süreci aşıp otoriteye ilk kurşunu sıktığında aslında kendini öldürür. sindirilmişliğinden, özgüveni yerle bir edilmişliğinden, ezikliğinden, bütün sömürge insanı özelliklerinden kurtulur. bu onun yeniden doğuşudur. bu onun, tamamiyle özgür bir birey olduğu andır artık.