iman



  1. inanç anlamına gelen kelime. imanlı olarak kullanıldığında günümüzde allah'a inanan yani müslüman olan kimse anlamına gelmektedir. bu başlığı açmama sebep olan ise umut bulut'un babasının vefatı üzerine umarım imanlı ölmüştür demesi ve önce önemsemediğim ancak sonra sayılarının az olmadığını fark ettiğim kimselerin iman anlık bir şey mi ne alaka demeleridir.
    inanmak ve şüphe etmek. iyi ve kötü arasında ki mücadele gibi birbirlerini tamamlarlar. şüphe etmek olmasa inanmanın bir anlamı olmaz. kur'andan öğrendiğimiz dünya sistemi şüphe etme imkanını her zaman sağlamaktadır. ben bugün inanıyorum. yarın inanmayabilirim. her an şüphe edebilirim ve imanın kimde olduğunu gerçekten kimse bilemez. kur'an a göre öldüğün an hangi tarafta isen artık geri dönemeyeceğin için imanlı ölmek önemlidir. daha da fazla açıklama yapılabilir, ama insanların bilmediği konu hakkında bilgiçlik taslamalarından sizde bıkmadınız mı? hak ettiği şey maymunun beyniymişte lütuf edilip insan beyni verilmiş gibisiniz. biliyorum çok zorlayınca da işin içinden çıkılmıyor ama temel hareketlere bari dikkat etseniz.
  2. “insanların üzerine öyle bir zaman gelecek ki, dininin gereklerini yerine getirme konusunda sabırlı/dirençli davranıp müslümanca yaşayan kimse, avucunda ateş tutan kimse gibi olacaktır.” (tirmizî, fiten,73; ebu davud, melahim,17).

    zordur, zor. aslında imanın sadece kabul aşaması yoktur. derece derecedir demek daha doğru. kabulün ötesidir. saçmayı, akla yatmayan şeyi kabuldür. aklı başından atma halidir. çünkü kabulü en zor şey akla yatmayandır. sınanma durumunda ortaya çıkar. bak positivizm gibi bir şey varken ayın ikiye bölündüğüne ve benzeri masallara inanacak mısın gerçekten? doğrusunu allah bilir.

    incil'de bir bölüm vardı. 49 matta 17.20. "...eğer bir hardal tohumu kadar imanınız olsa, şu dağa "buradan şuraya göç" derseniz, göçer. sizin için imkansız bir şey kalmaz."