1. bir dönem kafamı meşgul etmiş bir soru. bana kalırsa kimse bir dine saygı göstermek zorunda değil. kişinin inancına saygı duymak gerekir mi, işte ondan emin değilim.
  2. newton'un hareket yasalarindan 3.su sanirim: “her etkiye karşılık eşit ve zıt bir tepki vardır.”. sayginin da bir karsiligi vardir.
  3. inanmayınca zaten kendiliğinden saygı duymamış oluyorsun, gibime geliyor. hayır yani, saygı duymadığını belli etmek için ayrıca bir efor sarf etmeye gerek yok.
  4. inanan kişi eğer "çevreye ve insanlara" zarar vermiyorsa istediği şeye tapabilir, inanabilir, dini vecibelerini yerine getirebilir vs...

    e karşıdaki kişide eşşek değil ya elbette saygı duyar böylelerine.

    -----

    ışid ve türevleri radikal oluşumlara girmeyeceğim. dünya alem biliyor bunların ne yaptığını.
  5. saygi duymakla sekuler olmak benzer bence. inansan da inanmayip inana saygi duysan da hareketlerini baskasini elestirmek icin degil de kendin icin yaptiginda sorun olmayacaktir.
  6. kendinden olmayan insanları öldürmek veya insanları bilgisiz bırakmaya sebep olursa, bırak saygıyı yok olmasını temenni ederim.

    dinlerin geneline bakacak olursak dünya barışı ve huzuru sağlamak için var olduğu söylenir. ancak hiçbir zaman dinle yönetilen ülkeler de bir bilgelik veya barış görülmemiştir. ortaçağ da avrupa, şimdiler de ortadoğu

    edit: imla
  7. islam rönesansı zamanına bakarsak hemen üstteki yorum biraz sıkıntılı. nasîrüddin tûsî,
    ibn-i heysem, battanî, ömer hayyam, birûni gibi isimlere baktığımızda, yaşadıkları coğrafyada boy gösteren devletlerin din temelli olduğunu görebiliriz. "hiçbir zaman dinle yönetilen ülkelerde bir bilgelik veya barış görülmemiştir" ifadesinin doğru olmadığı kanaatindeyim. ama devamında gelen orta çağ avrupası örneği kesinlikle doğru, ona sözüm yok.
    *
    şimdi başlığa dönecek olursak, benim saygı duyduğum, değer verdiğim olaylara, düşüncelere, metinlere (her neyse) saygı duyulmamasından pek rahatsız olmam. saygı duymanın zorunlu olduğunu düşünmüyorum, saygı duymak istemez isen de, bunun hareketlerine yansımasına gayret etmeye de gerek yoktur.
  8. kendi inancına/inançsızlığına/yaşam tarzına veya artık adına ne dersen ona saygı duyulmasını istiyorsan yapman gereken, ancak halihazırda saygı görmüyorsan ve kısıtlanıyorsan kimsenin sana yapmanı söyleyemeyeceği şeydir.
  9. toplum içinde yaşamanın gerekliliklerinden biridir inanmadığımız şeylere de saygı duymak. bunu yapmadığın halde başkalarından senin inandığın şeylere saygı duymasını bekleyemezsin
  10. empati duyabilse aslında herkes, bu tarz soruların sorulmasına gerek kalmayacak.