1. " eğer bir dış etken sizi üzerse, duyduğunuz acı o şeyin kendisinden değil, sizin ona verdiğiniz değerden geliyordur, onu da her an ortadan kaldırma gücünüz vardır."

    - marcus aurelius
  2. duygusal ve kırılgan bir yapıda olan insan acı çeker bu kadar kısa ve net.
  3. eğer acidan kasıt yürek yarasiysa, insanın kendi kendini müşkül duruma sokması durumudur. yani demek istediğim, böyle bir acı dakikalar içinde kaybolur ancak insan psikolojisi bunu devam ettirmeye meyillidir. zaten arabesk yaşayan bir toplumuz, acı çekmek içten içe bizi bazı konularda tatmin ediyor. bu bir mazoşistliktir.
  4. fiziksel acı ile ruhsal/psikolojik acı vardır. genellikle ikisi birbirine karıştırılır. hayat acıdır biber de acıdır o zaman biber hayattır tarzı bir cümle de kurmak istedim istemsizce. acı acıyı keserse de çivi çiviyi sökmez. yada zıttı gibi bi durum emin değilim. acı olmadan da hayatın tadı çıkmıyor ne yazık ki
  5. acı iştah açar da ondan olsa gerek. özellikle de bizim gibi acıyı seven ve ona hayran olan bir toplum için bu geçerlidir. bunu anlamak için çekilen dizilere,filmlere, siyasetçilerin konuşmalarına dikkat etmek yeterli.
  6. çocukken hücre konusunu işledikten sonra fiziksel acıların darbe ya da herhangi bir kuvvet sebebiyle patlayan lizozomlardan kaynaklandığını sanardım. kendimce rasyonel bir açıklama bulmuştum. kafam çok güzeldi evet
    parov