• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
iskit - murat başekim
burada öleceğim, dedi karla kaplı bozkıra bakarak… iki bin beş yüz yıl sonra, taş obalarda yaşayan, uzun ömürlü, hiç üşümeyen, dişleri sapasağlam adamlar ve kadınlar, soğuk kemiklerimi çıkaracak. bakıp inceleyecek. bu beyaz düzlüklerde dondurulmuş hikayemi okuyacak. hiçbiri asıl tarihçemi anlamayacak. savaşımı, aşkımı, tunç zırhlı düşmanıma ve sevdiğim kadına gönderdiğim ayrılık atışını…

"sakının kuzeyden gelen o kavimden: zalim, insafsız, deniz gibi kükreyen, yay çekip, mızrak salıp, at binip, ordu olup, sadaklarının açık mezarından savaş getirenlerden…"
-peygamber yeremya-
(tanıtım bülteninden)


  1. 2015 Gio En İyi Roman Ödülünü kazanmış romanın bence en iyi yanı milattan önceki Türk (ya da Türklükle ilişkilendirilen) kavimleri konu alması. Yaşayışları, örf ve adetleri üzerinde detaylıca bir inceleme yapılmış. Doğru tahmin ediyorsam ünlü tarihçi Heredot’un kitaplarından faydalanılmış. Oba yaşantısı, bozkır savaş taktikleri, komşu kavimler, hatta hiçbir Türkçe kaynakta bulunmayan Androphagi’ler, Oir-pata’lar çok iyi işlenmiş.

    İskit’lerin Uti boyuna mensup hikayeci Od, hayatını akranları gibi öldürmeye, avlanmaya değil de hikaye dinlemeye ve anlatmaya adamıştır. Ancak bir gece kabilesi Sarmat’ların saldırısına uğrar. Korkaklığı ile canını kurtaran Od, yine bir İskit kabilesi olan Passian’ların yanına sığınır. Ancak Passian’lar, avlanmayı, dövüşmeyi, öldürmeyi bilmeyen, işe yaramaz hikayeler anlatmaktan başka hiçbir zanaati olmayan bu miskin adamı hiç de hoş karşılamayacaklardır. Od içindeki hikayeciyi doyurmak için İskit yanını uyandırmak zorundadır. Kitap boyunca düzene uymakla, doğasına uymak arasında seçim yapmak zorunda kalan Od’un ikilemlerini görüyoruz. Kitap boyu gerçek ile yalanın, et ile hikayenin kavgası sürüp gidiyor.
    vega