• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.17)
kağıt ev - carlos maria dominguez
bazı insanlar kitap okumaz, bazıları okur ve kimileriyse okumakla kalmayıp onlarla birlikte yaşar. kâğıt ev, işte bu kitap tutkunlarından carlos brauer'in ve onun -bir edebiyat profesörü olan- bruma lennon'la olan gizemli ilişkisinin, bu ilişkinin gün yüzüne çıkmasına neden olan bir joseph conrad cildinin, kitap ve okuma aşkıyla dolu yaşamların hikâyesi...

arjantinli yazar carlos maria dominguez'in, yayımlandığı her ülkede büyük ilgi uyandıran novellasını seda ersavcı ispanyolca aslından çevirdi. peter sis'in çizimleri ve cem ersavcı'nın kapak fotoğrafıyla, kalın ciltlerin arasında saklanacak bir mücevher...
(tanıtım bülteninden)


  1. pazar kahvaltıdan sonra kahve ile birlikte okunacak kısa bir hikaye. sade ve akıcı bir anlatım.
  2. kitap delileri, kitaba ömrünü verenler ya da kitaplarla aşk yaşayanlar hakkında bir şeyler okumak isteyen, kısa bir kitap okumak isteyen, kitapların başka kitaplara giden yolları nasıl açtığını öğrenmek isteyen herkesin okuyabileceği, bir lokmalık kitap.
    içinde ilginç tespitler var:
    " inşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir. yığılmış kitaplar toplamı değildir asla."
    " kitapları buluyor ve onların bizi başka bir yere götürmelerine olanak tanıyoruz. "
    " kitaplar benim evim..."
    bu arada içindeki çizimler çok orijinal ve sevimli...
  3. kitap huzurla bir gece yarısı bitirilir, sonrasında o kumsal kenarındaki evde hayal edersiniz kendinizi. akıcıdır, yormaz ama heyecan duymanıza yol açar.
    anlatımındaki sadelikte seda ersavcı'nın çevirisindeki başarı etkili olmuştur. kapak fotografı ise çevirmenin geçen yıl trafik kazasında kaybettiği ikiz kardeşi, fotograf sanatçısı cem ersavcı'ya aittir.
    cem de sadelik severdi..
  4. tam da kindle siparişi vermeye karar vermişken beni tekrar düşünmeye sevk eden bir yudumda okunacak leziz bir kitap. kağıt evi bitirdikten sonra kütüphanesine gidip kitaplarına bakmayacak okur olacağını da zannetmiyorum.
    jan
  5. brauer kadar olmasam da ben de kitaplarima sarilip uyuyabilecek kadar seviyorum onlari. her birinin ayri bir hikayesi, ayri bir anisi var.
    bu kisacik hikayeyi okuyup da sizi de kitaplarinizi dusunmeye itmesine izin verin. tum dunya kitaptan olsa keske, hava gibi su gibi olsa, herkes tum kitaplari okuyabilse..
  6. kendi geleceğinizi düşünüp dehşete düşmenize sebep olabilen kitap. ancak şöyle bir avantajı var tekrar tekrar okumayacağınızı kabul ettiğiniz kitapları sonunda bağışlamaya razı olabiliyorsunuz.
  7. elektronik ortamda kitap okumayı uzun süre önce benimsemiş, rahatlığına alışmış bir okur olarak hikayeyi içselleştiremesem de, keyif verici kısa bir öyküydü benim için. hiç bir zaman kitapları, filmleri ya da başka bir şeyi bu denli kutsallaştıramadığımdan farklı bir dünyaya adım atmak gibiydi aslında.

    çok yalın bir dili var, akıcı da. şiddetle tavsiye edemesem de aynı gün başlayıp bitecek bir pazar okuması için ideal derim.
  8. la casa de papel’ i izleyip bu kitabı aldıysanız o kitap bu kitap değil