1. bu konuyla en merak ettiğim şey evleri milletten alıp sonra da yıkıp tam inşaat yapacakken iflas eden müteahhtiler olursa ne olacağı.

    sonuçta adam evi geçen yıllarda talep bolluğunda aldı, gerekirse hem bankaya hem tedarikçiye borçlandı. şimdi evleri topraktan yapamazsa yeni finansman da bulamazsa iflas eder. tedarikçiler yüksek dolar nedeniyle ithalat yapmazsa, karaborsaya düşerse adam nasıl yapacak inşaatı. sayıları da az değil bunların. bir zamanların mudileri vardı, bankadaki paralarını alamıyorlardı hortumlanmıştı. şimdi de kentsel dönüşüm mağdurları ortaya çıkabilir. para bolluğu olmazsa o inşaatlar biraz zor tamamlanır.

    edit:
    @extracts and licences 23 kas 2016 13:13 uyardı.
    (#179736)
    merhaba

    müeahhitten en az 2 bankadan teminat mektubu istenir ve alınır. müteahhit batarsa, kaçarsa vs. hak sahipleri o teminat mektuplarıyla inşaatı başka bir müteahhite bedeli karşılığında yaptırır.
    abi
  2. istanbul' da kentsel dönüşüm, diğer adıyla çarpık kentleşme... ana amacı, şehri mimari dokunuşlarla özün döndürmek olan, tüm dünya' da aynı amaçla yapılandır kentsel dönüşüm, ülkemiz de özellikle istanbul' da çarpık kentleşmeye yol açmıştır...

    istanbul’da yıkım, çok değişmenin ama az dönüşmenin anahtarıdır, ya da kentin sakinlerinin çarpık kent dedikleri durumun bertaraf edilmesi arzusunun ifadesidir. kentler sürekli olarak değişirler. ancak, kimi kentler sadece değişirken, kimileri dönüşür: değişim
    ile o ya da bu şekilde yüzleşen, giderek söz konusu olağan değişim ile bir tür olumlayıcı ilişki kurabilenler niceliksel olarak değişirken, aynı zamanda dönüşerek niteliksel farklılık da üretirler.

    istanbul' da değişir, hem de çok hızlı değişir; ancak niteliksel farklılık çok zor üretir. çarpık kent, bu çok hızlı değişen, ama niteliksel farklılık üretemeyen kentin adıdır. istanbullular söz konusu niteliksel farklılığı talep ettiklerinden değil kuşkusuz, tersine
    bütünsellik, aynılık aradıkları ama bu mümkün ol(a)madığı için kentlerine “ çarpık ” adını takmışlardır. bu nedenle, uygun iktidarı ya da konumu bulan tüm istanbullular, bu çarpık kenti o ya da bu şekilde düzeltmeye koyulur. ancak bu işe kalkışan hiç kimsenin, kenti nasıl bütünselleştireceğine, nasıl doğrultacağına ilişkin tutarlı ve kapsamlı bir önerisi de yoktur. kaldı ki, böyle bir öneri daha başlangıçta olanaksızlığını da ilan etmek zorundadır, çünkü bir tür aşkınlık düzlemi olan doğru kent dünyevi akılla üretilemez. dolayısıyla, olası tek seçenek doğru kentin doğru temsilinin kendini göstermesini, vahyi beklemektir. vahiy gerçekleşene kadar yapılabilecek tek şey ise, çarpık olan diğerlerini imha etmektir. burada kentsel değişim, pratikte, yıkmak anlamına gelir. tarihi ile övünen bu kent, son derece yeni, neredeyse dün inşa edilmiş bir kenttir aslında: çarpık kent, niteliksel olarak dönüşmesin diye yıkılan kenttir...
    sekiz