1. içinizde kaldı mı böyle dayanışma diye soranınız olacaktır biliyorum. bugün bizzat şahit oldum evet böyle bir dayanışma hala var arkadaşlar. üniversitem bittikten sonra uzun bir süre ayrı kaldığım evime döndüm bir kaç gün önce. çocukluğumu geçirip büyüdüğüm mahallemde bir çok şeyin değiştiğini gözlemleyip kendi kendime hayıflanıyordum ki bu akşam saatlerinde yaşadığım bu olay tekrar umutlanmama sebep oldu.
    yaşadığım mahalle getto diye tabir edebileceğim izmirin karşıyaka ilçesine yakın bir kenar mahalle. sıradan sessiz bir akşam geçiriyorken mahalleye yeni taşınmış olan genç bir çiftin evlerinden gürültüler gelmeye başladı. çok kısa sürede anladık ki evin mutfak borularından biri patlamış ve evi su basmıştı. zaten eve yeni taşınan çift evi de daha bilmediklerinden olsa gerek suyu kesene kadar her yeri su basmıştı. işte konumuz olan dayanışma tam bu noktada başlıyordu. durumu farkeden mahalleli eline kova, süpürge, çek pas, bez ne varsa hemen eve yöneldiler. ben de dayanamayıp kendimi attım tabi eve. o kadar insan tam bir dayanışma örneği ile evin içindeki suyu çok kısa bir sürede boşaltarak tüm eşyaları kurtarmayı başardılar. bu sırada yapmış oldukları dayanışma inanın bana çok umut vericiydi. başına bu iş gelen ev sahibi kadın ilk başta çaresizlikten ağlıyorken son durumda komşularından gelen bu yardıma karşı gözyaşlarını tutamıyordu. şu anda evden tüm eşyalar çıkarılmış ve ev kurumaya bırakılmış durumda . tabi iş burada da bitmemişti. tüm bu işlerden sonra mahalleli kalkıp evin bütün halılarını da yıkadılar dayanışmanın verdiği neşe içinde güle oynaya hem de. şimdi çay geldi hep beraber çay içiyorlar
    diyeceğim o ki tüm bu yozlaşmış iklime rağmen bu tür olaylara denk gelmek ülkeme dair ümitlerimi arttırıyor.
    yaşasın gettolardaki komşu dayanışması, kahrolsun soğuk dayanışmasız ilişkiler.
    zepur
  2. ülke de yeni yapılan sitelerde veya zengin yerlerinde olmasa da nispeten geliri düşük yerler de hâlâ komşuluk devam etmektedir. televizyona çıkıp "komşuluk bitti yeaa" dediklerine bakmayın. veya bir sürü reklamı yapılan "nerde eski ramazanlar" dediklerine inanmayın. bu reklamları yapanlar plazadan kafalarını çıkartıp halka baksa eski ramazanı da görür, komşuluğu da.
  3. olması gerektiğini düşündüğüm, ülkemizde batıya gittikçe genelde azaldığı rivayet edilen, ancak aslında tam olarak da öyle olmayan, tamamen kişilerin kendi hür ifadesinde bittiğine inandığım dayanışma türüdür.

    komşular, dost gibidir bizim oralarda.
    ah nerede o eski komşuluklar sözü henüz lügatımıza girmemiş olmakla birlikte, günden güne de komşuluğun azaldığını duyan komşularımızca, bu olmamalı diye düşünülüp, daha da bağlar sıkılaşmıştır.

    herhangi bir şeye (maddi, manevi) ihtiyaçları varsa veyahut ihtiyaçlarımız varsa, karşılıklı giderir, destek oluruz.
  4. yazmazsam olmaz..

    dün akşam mesai sonrası trafikle olan mücadelemde her zamanki gibi yenik düşmüş, perü perişan bir halde eve gidiyordum. üstelik market alış verişim sırasında da kredi kartımı kaybettiğimi fark ettim. evde yemek yoktu bir yandan.. sözün özü; vasat bir haldeyim...

    derkennn, sokakta karşılaştığınız komşunuz çocuklarının yaramazlıklarından yakınır. konuşa konuşa apartmana girersiniz, öyleydi böyleydi derken herkes evine çıkar. bir önceki gün giydiğim şortumun arka cebinde kredi kartımı bulmanın huzuru ve mutluluğu içerisine henüz girmişken; kapı çalar.. dan dannn! elinde tepsiyle biraz önceki komşu.. aman pek de güler yüzlüdür o ^::)^ iki çocuk annesi, yaşıtım sayılır. kuru fasulye ve pilav var ayrı ayrı tabaklarda.. ben mahcup, ben mutlu... o an helva yapıp tüm apartmana dağıtasım geldi ama, kendimi koltuğa zor attım gerçekten ^::(^ ^:evet yemek de hazırdı ya artık rehavet çöktü^
  5. bitmiştir, özletmektedir...
  6. hala komşuluğun bitmediği bir yerde yaşıyordum. (iş gereği uzaktayım artık) hiç unutmam lise yıllarında bir ramazan ayında annem mecburen ablamın yanına ankaraya gitmek zorunda kalmıştı.

    her gün okul dönüşünde komşular balkonda karşılardı beni yemeğin yoksa akşam bize gel, akşam bize gelmezsen küseriz, bak en sevdiğin yemeği aldım ali amcan da en sevdiğin tatlıdan alacak diye sürekli çağırırlardı. hatta üst kat komşumuz-yaklaşık 70 yaşında- her gün ama her gün aralıksız bir tencerede bize yemek yaptı.

    ev alma komşu al olayı gerçekten doğru evin tadı iyi komşularla çıkıyor.
  7. banka kartımı atmde unuttum, yenisini istedim getirdiler evde yoktum. tekrar getirdier yine evde yoktum. şubeye bırakın alırım dedim. hayır dedi, ancak komşularınıza bırakabilirim. selam bile vermediğim komşuma bırak bari dedim. akşam işten dönünce utana sıkıla gittim kapısını çaldım. önce tanımadı haliyle ismimi söyleyince zarftan hatırladı hemen koşup getirdi. gayet normal güler yüzle teslim etti. demek ki neymiş bir bahane bulup komşularla en azından bir kere konuşmak gerekiyor.
    abi