• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.80)
küçük şeylerin tanrısı - arundhati roy
arundhati roy, ingiltere'nin en saygın edebiyat ödülü olan booker ödülü'nü 1997 yılında küçük şeylerin tanrısı adlı romanıyla aldı. lirik bir dille, şiirsi bir anlatımla, bir söz-büyücü gibi kullandığı sözcüklerle, yasak bir aşkın çökerttiği bir ailenin soluk kesen dramını anlattı. varlıklı bir hindu ailesinin güzel kızı ammu, ailesinin yanında çalışan bir işçiye aşık olur. önüne geçilmez, kural tanımaz, tutkulu bir aşkla bağlanırlar birbirlerine. oysa genç adam dokunulmazlar sınıfındadır, toplumun en alt kademesinden. sonu olmadığını bildikleri bu aşkta küçük şeylerle 'le yetinirler, geleceği düşünemezler. genç kadının ayrıldığı kocasından olan biri kız, biri erkek ikiz çocukları bu aşkın doğal tanıklarıdır. olaylar, birbirinden ayrılmayan bu çift yumurta ikizlerinin çevresinde döner, kızın gözüyle anlatılır. arundhati roy, geriye dönüşlerle örüyor kurgusunu ve beklenmedik, dehşet verici sona ulaştırıyor. 1960'lı yılların sonunda, hindistan'ın güneyinde geçen bu öyküde, arka planda ingiltere'den bağımsızlığını yeni kazanmış, siyasal çalkantılar içindeki bir hindistan'ı, kast sisteminin ürkütücü koşullarını ve toplumsal tabuları buluyoruz. hindistan'da yayınlandığında, hristiyan bir hindu kadınıyla alt kasttan bir erkek arasındaki aşk ve aşk sahneleri hint gelenek ve göreneklerine aykırı düştüğü için büyük tartışmalara yol açan küçük şeylerin tanrısı bir solukta okunan unutulmaz bir roman. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. "toplum veya sistem (history diye tanımlıyor o gücü roy) ne pahasına olursa olsun düzeni sürdürmeye programlı. sistem (tarih) makina değil elbet. insanlar var onu yürüten. düzenin pastasından iyi bir pay alan insanlar. ve başkaları… kişisel eksikliklerini ancak başkalarının ızdırapları ile yamayabilen. küçük şeylerin tanrısı’nda bu güçlerin hepsine denk gelen karakterler var. onların iç dünyalarının aynasında sistemin tıkır tıkır işleme mekanizmasını hayret ve nefret ile seyrediyoruz."
  2. okurken kavrulur içiniz, sıcağı, kavrulmayı dibine kadar yaşatır ayemenemde size
    2016'nın son 50 yılın en sıcak yazı olacağı söylentileri dolaşıyor. cehennem sıcakları gelecekmiş. doğrudur, cehennem de cennet de bu tarafta ne de olsa. nedir bir insana bir diğerinin derisinin karasına bakıp hüküm verdiren? farkları renklilik saymaktan siyahla beyazı ayırmaya iten? hayatın küçük tanrıları olma isteğidir belki de, tanrıların kullara ihtiyaçları vardır çünkü.
    mesut