çalıştık,yorulduk. üşüdük belki. belki de şehrin harala gürelesi ile eve geldik. üzerinizde bir bıkkınlık bir yorgunluk...
çorba olsa da içsek dediniz...
çorba olsa da içsek, içimiz ısınsa, yalnızlığımız buz tutsa da...
evi ev yapan şeydir çorba...
mutluluğun tarifidir çorba...
bir evim üzerinde buğusu tüten bir çorbam olsa yeter; değil midir mutluluk tarifi.
işte size kolay bir çorba tarifi:
2 ya da 3 adet kırmızı biber. (kapya diye adlandırılır bazı yerlerde)
biberleri yıkayınız, ayıklayınız küçük küçük doğrayınız. vaktiniz yok biliyorum; robotta bir güzel ezim ezim eziniz. eğer seviyorsanız azıcık tereyağda ( yok sevmem derseniz sıvı yağda kavurursunuz; yok o da olmaz derseniz un yağsız da kavrulur, unutmayınız) un kavurunuz; kokusu çıkınca robotta ezim ezim ezilen biberlere katınız. sonra tencerede az biraz yağ ile nane kavurup naneleri yakmadan robotta iyice ezilmiş karışımı tencereye alınız. kendi çorba kıvamınız nasıl ben bilmem ama üç - dört bardak su ile çorbanızı kaynatıp afiyetle içiniz.

ben master chef'im derseniz çorbanıza bir bardak sütü fokurdarken yavaş yavaş eklerseniz daha yumuşak içimli bir çorbanız olur efendim!
afiyet olsun!