-
- izledim
- izlemek istiyorum
-
youreads puanı (0.00)
başarılı kariyeri, yolunda giden ilişkisi ve sevdiği dostlarıyla dolu olan sabina’nın hayatı, oldukça sorunsuz görünmektedir. fakat geceleri rahat uyumasına engel olan kabusları, bir süre sonra, sorunsuz giden hayatını etkilemeye başlayacaktır.
geçmişten adım adım gelen ama hep unutmak istediği, ailesiyle ilgili hatıraların resmi, o unutmak istedikçe hafızasından silinmeyi reddetmektedir. çocukluğunda babası tarafından cinsel tacize maruz kalmıştır ve bu zamana kadar, bu durum üzerine kimseyle konuşmamıştır. kötü anıların peşini bir türlü bırakmaması sonucu, amerika’da oturan erkek kardeşini ziyaret edip geçmişiyle yüzleşmeye karar verir.
ilk kez 2005 venedik film festivali’nde gösterilen cristina comencini’nin yönetmenlik koltuğunda oturduğu film, en iyi yabancı film dalında oscar’a aday olmuştu. san francisco chronicle’dan ruthe stein, filmin insan üzerinde, tıpkı hitchcock filmlerinde, özellikle de vertigoda hissedilen ’gördüğünle gerçek olanın her zaman aynı olmayabileceği’ durumunun yarattığı o ürkütücü hissi bıraktığını belirtiyor.
-
İtalyan filmlerini seviyorum, luigi lo cascio 'yu da seviyorum, o zaman ben bu filmi neden izlemiyorum...diye başladım ama yanlış düşünmüşüm. kötü mü? değil. ama yukarıda gördüğünüz tanıtım yazısındaki gibi hitchcock filmleri, Oscar adaylıkları ( gerçi doğru! konuyu seçersen adaysın) aman da aman sen neymişsin be abi durumu yok.
!---- spoiler ----!
aile, ensest, kadın erkek ilişkileri, engelli bireyin yaşamı, eşcinsellik, aldatma, hamilelik... hepsine dokunucam, durun söyleyeceklerim var denilince olmuyormuş demekki. hepsi havada kalmış. bir de sinemada bazı şeyleri anlatabilmek için kör göze parmak yapmamak lazım sanki, sakil duruyor.
atlıkarınca ile hiçbirşeyi göstermeden herşeyi tam da ayarında anlatabilen ilksen başarır - mert fırat ikilisini bir kez daha takdir ettim.
luigi lo cascio da filmde varla yok arasıydı zaten.
!---- spoiler ----!