• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (6.00)
lady chatterley'in sevgilisi - david herbert lawrence
"bu kuru söz kalabalığı, sana dokunamadığım için. seni kollarıma alıp uyuyabilseydim, bunca mürekkep şişede de durabilirdi. birlikteyken gene erdemli kalabilirdik. ama bir süre ayrı olmamız gerekiyor, gerçekte böylesi de daha iyi. ah, kesinlike güvenebilsek geleceğe... ama benliklerimizin büyük kesimi bir arada, bir süre bekleyerek, en kısa bir zamanda buluşmak üzere birbirimize doğru yol alıyoruz. john thomas, lady jane'e iyi geceler diler, biraz boynu bükük ama gönlü umut dolu."

lady chatterley'in sevgilisi, kadınla erkek arasındaki yalın ilişkinin sonsuz olanaklarının, birey yaşamına getireceği yenilenme ile coşkunun araştırılması, savaş sonrasının açgözlü, kısır, doğadan gitgide kopan ortamında, bir lady ile bir koru bekçisi arasındaki tutku dolu ilişkiyi anlatan bu roman, yayımlandığı pek çok ülkede büyük tartışmalar doğurmuştu. d. h. lawrence'ın değişikliklerle ardarda üç kez yazdığı metni, bu son biçimiyle akşit göktürk'ün türkçesinden sunuyoruz.


  1. kitabın girişinde yazan bilgilere göre zamanında çok ses getiren bir kitapmış. çok tepki almış. sansüre uğramış vs. vs. yanlış hatırlamıyorsam böyle şeyler diyordu kitabın önsözünde. bir de erotik roman da denir bu kitap için. akşit göktürk gibi muazzam bir çevirmenin elinden çıkması sebebiyle ben bir anlam kayması olabileceğine de ihtimal vermediğimden bu kadar abartılacak hiçbir yanının olmadığını belirterek başlayayım. yani belki dönemin koşulları göz önüne alındığında zamanının iddialı bir kitabıymış diyeceğim ama yazıldığı tarih de 100 yıl öncesi bile değil ki. cinselliği yüceltmesi, evlilik kurumunun insanlar tarafından yaratılan 'kutsal' değerlerini eleştirmesi bakımından tepki görmüş olması yüksel ihtimal tabii de sade diye de bir gerçek var bu dünya üzerinde. adam 18. yy.' nın sonlarında cinsellik konusunda yıkılmamış tabu bırakmamış. hal böyleyken bu kitabın neden bu kadar tartışıldığını ya da neresinden tutularak erotik bir roman sınıfına sokulduğunu ben anlamadım. sıkıcı da bir kitap, oku oku bitmiyor ve bir şey olduğu da yok üstelik.
    genç güzel bir kadın ve onunla evli olan kötürüm bir koca. yazar tepkilerden çekinerek mi yapmış bilmiyorum ama kadının eşini aldatmasını haklı çıkarabilmek için adamı yerin dibine sokmuş. adam insanlar arasında sınıf ayrımı yapan, paraya çok önem veren, duygudan yoksun bir 'üst sınıf'. kadın ise duyarlı, hassas, aşka, duygulara, duyguların gösterimi için temasa inanan bir hanımefendi. sınıfsal farkları filan bir kenara bırakıp dokunmayı bilen, hisleri olan bir adamla takılıyor durum bu. ya tamam çok basite indirgeyip anlattım ama cidden çok sıkıldım okurken.
  2. "yıpranmak! sanki çok ucuz bir kumaştan yapılmıştı da insan, durup dururken yıpranıyordu." sözünün geçtiği, aşkın sınır tanımazlığını dile getiren, dönemin en cüretkâr romanlarından birisidir. bir dönem yasaklanmıştır.
    zadig